Nakkaştepe Millet Bahçesi’nde gençlerle bir ortaya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tayyip Erdoğan şunu yaptı. 21 yıldır Batı’nın elini, yavaş yavaş, şöyle kaldırdı kaldırdı Türkiye’den attı. Bu seçim neydi biliyor musunuz? Bu seçim Batı’nın Türkiye’den çıkmasının mührüydü. Bu kadar açık ve net. O vesayetin büsbütün kırılmasının mührüydü. Bundan 20 yıl evvelki gençler şunu söyleyecekler. Evet ülkemizi düşman ayağından 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı kurtardı. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, ecdadımız kurtardı. Ancak ülkemizi Batı’nın vesayetinden de Tayyip Erdoğan kurtardı diyecekler. Bu kadar açık ve net, yani bunun 20 yıl sonra söyleneceğinden adımın Süleyman Soylu olduğu üzere eminim. Zira biz bunu bugün yaşıyoruz. Karadeniz gazının çıkmasıyla, petrolün bulunmasıyla, otomobillerimizin yapılmasıyla, yüz yıllık teknoloji sahibi ülkelerle yarışıyoruz şu anda. Kolay işler değil bunlar. Zira bugün 19 Mayıs, bir ülkenin özgürlüğü ve hürriyet demek şu demektir. Sokaklarında rahat rahat gezdiğiniz bir ülke. Bağırdığınız çağırdınız, müzik söylediğiniz, ezanı dinlediğiniz, ağaçların içerisinde hür ve özgür yaşadığınız bir ülke. Kendi işinizi istediğiniz üzere yapabildiğiniz. İstediğiniz yere istediğiniz seyahati yapabildiğiniz bir ülke. Özgür bir ülke, hür bir ülkedir. Artık Ben, örnek vermek istemem lakin vereyim. Suriyeliler bizim kardeşlerimiz, Türkiye’de yaşıyorlar. Biliyorsunuz bir vilayetten bir ile gitmeleri müsaadeye tabidir. Özgürlüğün ve hürriyetin ne olduğunu size anlatmak için söylüyorum. Bir daha söyleyeyim mi? Bir vilayetten bir ile gitmeleri devletin müsaadesine tabidir” dedi.
“GİTTİĞİ HER YERİ SÖMÜRÜRLER’
Bakan Soylu, “Batı’yı şöyle görün. Batı sömürü sisteminin dünyadaki önderidir. Gittiği her yeri sömürürler. Afrika’yı bu türlü sömürdüler. Yeraltı madenlerini sömürdüler. İnsanları köleleştiler. 1950 yani 20’nci yüzyılın yarısına kadar Belçika’da kölelik sistemi hükümrandı. Yani Belçika’da köleler satılırdı. 1950 çok uzun bir vakit diliminden falan bahsediyor değilim. Yani hani onlar diyorlar ya biz uygar dünyayız. Biz işte dünyadaki insan haklarının en temel savunucularıyız. Biz dünyada insan haklarıyla ilgili bir sorun olunca biz o insan hakları sorunlarına el atarız. Daima bize ayar vermeye çalışıyorlar ya, dünyanın öbür ülkelerine. Size diğer bir şey daha söyleyeyim. Yalnızca biraz evvel bahsettiğim dört ülke değil Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan değil tıpkı vakitte Libya, birebir vakitte Lübnan, birebir vakitte Yemen, tıpkı vakitte Filistin tıpkı vakitte Afrika, bütün bunların her birini Batı karıştırıp bir vesileyle bunlarla ilgili bunların kendi ayakları üzerinde duramayacak bir anlayışı oluşturmuştur” diye konuştu.
