Mourinho şanslıydı. Kadıköy’deki ilk maçta kötü bir sonuç alınsaydı taraftarlar yuhalayabilirdi. Neyse ki imdadına önce Dzeko ve son dakikada ise Szymanski yetişti.
İlk maçta alınan skor avantajıyla Fenerbahçe’ye beraberlik yetiyordu. Lugano da aslında boş takım değildi. Hadj-Mahmoud 7. dakikada aynı Euro24’teki ilk maçımız olan Gürcistan karşısında attığımız “en güzel” gol seçilen Mert Müldür golünün bir benzerini 20 metre uzaktan atıp Livakoviç’i avladı. Fener tribünleri birden sessizliğe gömüldü ama daha çok erkendi. Lugano’nun B planı tuttu tutacak derken bir mucize olur muydu, Fenerbahçe hemen karşılık verip maçı çevirebilir miydi…
İlk yarı rakip kaleye şut yoktu desek yanlış olmaz.
Fred’in sakatlanıp sahayı ilk yarı bitmeden terketmesi taraftarları endişelendirdi ama Mourinho “11 kişi oynadığımz sürece takım eksik kalmaz” felsefesini devam ettirmeye kararlıydı.
Zaten sahada Ferdi varsa 10 kişi kalan Fenerbahçe 11 kişilik oynayabilirdi. İkinci yarı başlarken “Lugano erken gelen gole yatacak, 1-0 ile turu geçecek” diye bekleyenlerin istediği olmadı.
İkinci yarı başlarken oyuna giren Mert Hakan’ın 58. dakikada serbest vuruştan etkili ortasına güzel bir kafa vuruşu yapan Dzeko buna izin vermedi. Lugano’nun B planı; yani (Biz Bu oyunu Biliyoruz)’a, Fenerbahçe B planı (Biz Bu oyunu Bozarız) ile karşılık verdi.
Aslında Lugano Teknik Direktörü maçı kazanmanın altyapı hazırlıklarına daha 1. maç öncesi Mourinho övgüleriyle başlamış, Portekizli teknik direktöre methiyeler düzmüştü.
Bu klasik bir Avrupa takımı “basın toplantısında maçı kazanma” taktiğiydi. Jose Mourinho için “O’na 10 metre yaklaşmak heyecan veriyor, rüyalarıma giriyor falan diyordu.
Dzeko o beraberlik golünü atmasaydı belki de tam tersi olacak; Lugano teknik direktörü, Mourinho’nun rüyalarına girecekti. Neyse ki maç galibiyetle sonuçlandı ve Lugano evine boş döndü, Fenerbahçe taraftarı önündeki ilk resmi maçta sergilediği kötü oyunla bir üst turda oynama hakkını kazandı.
Ancak tur atlanmış olmasına rağmen zayıf denebilecek bir rakibe karşı Kadıköy’de oynanan bu futbol taraftarları pek mutlu etmedi. Mourinho’nun bir B planı var mıdır bilinmez ama Fenerbahçe acilen geçen seneki “her maç iyi oynayıp kazanan takım” olmaya dönmeli yoksa maçlar daha da zorlaşıp istenen skorlar alınmazsa Ali Koç Uefa’ya başvurup “Avrupa maçlarına Türk hakem istiyorum” falan diyebilir!
