1. Anasayfa
  2. Yazar yazılar

Portekiz maçı: Uyuduk. Uyutulduk. Aldandık. Aldatıldık!

Galiba ikinci olup Fransa'ya karşı ter dökeceğiz. Bu kez Mbappegiller bizi nasıl şaşırtacak acaba diye düşünmeye başlarken, Montella'nın bizi şaşırtıp kaleye Doğan Alemdar ile çıkması muhtemeldir.

Portekiz maçı: Uyuduk. Uyutulduk. Aldandık. Aldatıldık!
0

Ne kadar güzel başlamıştı oysa günümüz. Güneş vardı, hava mis, ortam şahaneydi maç öncesi.
Maçın oynanacağı Dortmund şehrine gelen vatandaşlarımız adeta el ele Portekizlilerle birlikte stadyuma akıyordu. 80 bin kapasiteli stadyumun çevresinde bu sayının iki katı seyirci vardı.

Kadrolar açıklandığında bu maçın kolay olmayacağını herkes anlamıştı. Sanırım Montella, Portekiz’in kafasını karıştırmak için kadro ile oynadı ama buna en çok Türkler şaşırmıştı. Kalede iyi performans sergileyen Mert Günok yok, Altay vardı. Geçen maç ilk golümüzü atan Mert Müldür yok, Zeki vardı. Arda yoktu, Kenan yoktu.
Barış Alper yine en verimsiz olduğu forvette tek başınaydı.
Hakan erken emekli olmuş oysa haberi yoktu. Orkun bizi biraz şaşırt, onda da tık yoktu..

Yoklarla geçen bir 90 dakika neresini anlatsak diye düşünürken bir de bakmışız ki Portekiz kalesine adam akıllı bir şut yoktu.
Başka ne yoktu biliyor musunuz. Sahada rakip yoktu. Portekiz’in tek ciddi gol pozisyonu vardı ama 3 gol attılar. Bu nasıl olur diyeceksiniz ama oldu.

İlk gol defansımızın arasından açılan kanaldan giriş yaptı. Çok erken geriye düşünce herkesi bir düşünce sardı. Çünkü maçın bitmesine daha 70 dakika daha vardı.

Milliler ilk defa top oynamaya çıkan liseli öğrenciler gibi sahada acemice dolaştılar. Samet geçen maç kendini unutturmuştu ama bu maçta birden eski Samet olmaya karar verdi galiba. İlk yarının sonlarına doğru Altay’ı öyle bir avladı ki, bu golden 1 saniye önce Ronaldo az kalsın futbolu bırakacaktı.
İzleyenlerin pozisyonu iyi hatırladığından eminim. Ronaldo güzel gelişen bir atakta kendisine gelmeyen topa isyan ederken Samet “Bir dakika beyler ben sizi üzmem” dedi.

Bundan sonra Montella adam değiştirir takımı toparlar diye beklerken ilk değişiklik Portekiz’den geldi, çünkü futbolcuları yormamak için oyunu yavaşlatmaya başladılar. Bizimkiler geri kalır mı, “Siz yavaş oynarsanız biz daha yavaş oynayabiliriz” diyerek herkesi uyutmayı başardılar. Maçın kalan bölümlerinde artık bu kötü futbolla iki takım da gol atamaz derken bizim defans grubu rakibe 3’üncÿ golü hediye etti. Aslında Ronaldo arkasında ayağı kayan Zeki’den kurtulup golü kendi atabilirdi ama atmadı; arkadaşı Fernandes’e hediye etti. Yani biz Ronaldo’ya o da takım arkadaşına. Oh ne güzel dünya.

Yunus’un ayağı iki kez kaydı, Kaan’ın, Kerem’in ve Kenan’ın da kaydı, Zeki’nin son golden önce ayağı kaydı. Yanılmıyorsam geçen maç göklere çıkardığımız Arda’nın da ayağı kaydı. Acaba Çekya maçı kötü bir sonuçla biterse Montella’nın da ayağı kayar mı, kayar tabi. Ama onda bu şans varken yine Samet ile çıkar, yine tüm takımı değiştirir, ilk maçta olduğu gibi yine galip gelebiliriz. Galiba bu sefer kalede Uğurcan’a geldi sıra. Çeyrek finale çıkınca “Grande Montella” demeye başlarız diye düşünüyorum. Haftaya çarşamba bu da belli olacak.
Galiba ikinci olup Fransa’ya karşı ter dökeceğiz. Bu kez Mbappegiller bizi nasıl şaşırtacak acaba diye düşünmeye başlarken, Montella’nın bizi şaşırtıp kaleye Doğan Alemdar ile çıkması muhtemeldir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir