Jose Mourinho çalıştığı takımlarda her zaman son sözü söylemiştir. Bazen oyuncularına sırtını dönmüş olabilir, bazen başkanına karşı gelmiş olabilir ama tek bir amacı vardır; çalıştığı takımları yüceltmek… (Bkz. Porto, Chelsea – Inter!)
Yüceltemediği durumlarda da tazminatı cebine koyup hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam etmek.
Ne de olsa bugüne kadar kovulduğu takımlardan aldığı tazminatın 100 milyon euroya yaklaştığı biliniyor. Jose Mourinho, Chelsea’deyken dünyanın en sevilmeyen teknik direktörüydü. Saha içinde ve dışında yaptıklarıyla İngiliz bulvar gazetelerinde manşetlere çıkar, en ufak bir zaafını yakalamak için her gün paparazziler tarafından yakından takip edilirdi.
Mourinho tüm bunları görmezden geldi ve zamanı geldiğinde sadece işini yaptı ve hatta işler kötü gittiğinde Chelsea’nin sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç’e bile kafa tutmayı başardı.
Jose Mourinho, Porto ile elde ettiği 2004 Şampiyonlar Ligi zaferinin ardından İngiltere’de 2005 ve 2006’da Premier Lig Şampiyonluğunu, 2005 ve 2007’de Lig Kupası’nı, 2007’de Federasyon Kupası’nı kazanıp Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale yükseldiğinde teknik direktör olarak konumu tartışılmaz hale gelmişti. Ancak Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nu çok isteyen Abramoviç, Mourinho’nun sinirlerini bozdu ve maçlara gitmeyerek Portekizli teknik direktöre sert tepki göstermeye başladı.
Abramoviç soğuk davranışlarıyla kulüpte her şeyin kendi istediği gibi olmasını istediğini ve yenilgilere tahammül edemeyeceğini gösterdiğinde, Jose Mourinho artık orada daha fazla kalamayacağına karar vermişti.
Çok sevdiği Londra’dan ayrılıp “gerçekten” iyi şeyler yapıp Inter’de bir sezonda 3 kupa kazanarak başarılı olunca, ona olan duygular değişti ve kısa sürede dünyanın en sempatik ve sevilen adamı oldu.
İngiltere’deki ilk yıllarında bir futbol filozofu mu yoksa kendi kendini her ortamda övüp, “Special One” olarak lanse eden, bol egolu, burnu havada psikolojik bir vaka mı olduğuna karar veremeyenler artık onun bir dahi olduğunu kabul ettiler ve Mourinho’yu büyük bir saygı ve hayranlıkla izlediler.
Inter’deki ilk yılında Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükseldi, ardından 2010’da Bayern Münih ile final oynadı ve Inter’e 1964 ve 1965 yıllarından sonta tarihteki 3’üncü en büyük kupasını kazandırdı.
Mourinho İtalya’da Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazandıktan sonra Real Madrid’in astronomik teklifine “Hayır” diyemedi.
Real Madrid ile Kral Kupası, La Liga Şampiyonluğu ve İspanya Süper Kupası’nı kazanan Mourinho, İspanyol deviyle Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nu kazanamadı ancak tek bir sezonda 100 puan, 121 gol, +89 gol averajı, 16 deplasman galibiyeti ve toplamda 32 galibiyet alarak rekorları altüst etmeyi başardı.
Mourinho daha sonra Chelsea’deki ikinci döneminde bir Premier Lig Şampiyonluğu daha kazandı ve İngilizlerin bir gün asla gitmeyeceğini söylediği ezeli rakibi Manchester United’a gitti ve rekor transfer harcamalarıyla güçlendirdiği kadroyla Avrupa Ligi’ni kazandı ancak taraftarları yine de mutlu edemedi çünkü Mourinho ile İngiltere’de büyük yankı uyandıracak Premier Lig şampiyonluğunu ve FA Kupası’nı kazanmayı daha çok istiyorlardı.
İngiltere’de Premier Ligi kazanmak, Avrupa Ligi’ni kazanmaktan daha prestijli kabul edildiğinden, Jose Mourinho başarısız olarak görüldü ve takımla yolları ayrıldı.
Hemen ardından gelen heyecansız bir Tottenham macerasından sonra tekrar İtalya’ya döndü. Roma ile UEFA Konferans Ligi’ni kazanan Mourinho, İtalyan ekibine de erken veda ederek televizyon yorumcusu ve marka elçisi olarak hayatına devam etmeye başladı. Ancak çok geçmeden ligde 10 yıldır kötü gidişata son vermek isteyen Fenerbahçe’nin cazip teklifine hayır diyemedi.
Fenerbahçe, 21 yıllık teknik direktörlük kariyerinde toplam 26 kupa kazanan Jose Mourinho ile 2 sezonluk anlaşmaya vardı. Fenerbahçe eğer Mourinho’ya bu teklifi yapmasaydı Portekizli teknik adamın aynı rakamlara Suudi Arabistan’a gideceği söyleniyordu.
Jose Mourinho sayesinde artık tüm dünyanın gözü Süper Lig’e çevrilecek.
Belki de son günlerde yaşanan olumsuzluklar sonucu itibarını kaybeden Türkiye Süper Ligi, yeniden olumlu bir şekilde adından söz ettirecek. Fenerbahçe taraftarının beklentisi büyük.
Jose Mourinho ile 11 yıl sonra Süper Lig’i ve ilk kez bir Avrupa kupasını kazanmak istiyorlar.
Rakiplerin beklentisi Jose Mourinho’nun Türk futboluna uyum sağlayamaması, ilk sezonunu tamamlayamaması ve her zaman olduğu gibi yine büyük bir takımdan tazminatla ayrılması… Hangisi?
Bekleyip göreceğiz.
