Erenköy Mahallesi Denk Sokak’ta 2021 yılı Haziran ayında meydana gelen olayda, 26 yaşındaki Gökhan Altay hayatını kaybetti. Kendi başına ateş ederek intihar ettiği tez edilen Gökhan Altay’ın mevti, polis takımları tarafından kuşkulu mevt olarak değerlendirildi. Olayın akabinde Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp ve Cinayet Ofis Amirliği grupları tarafından kurulan özel takım tarafından inceleme başlatıldı. Takımların çalışmaları sonucunda olaydan 11 ay sonra Eskişehir, Ankara, Hatay ve Aksaray’da düzenlenen operasyonla Gökhan Altay’ın eşi Esra Altay’ın da içinde bulunduğu 3’ü bayan 7 kişi gözaltına alındı.
Emniyette tabirleri alınan şüphelilerden Gökhan Altay’ın eşi Esra Altay’ın, cinayeti işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Gözaltına alınan 7 kuşkulu, emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edildi. Maktul Gökhan Altay’ın eşi Esra Altay, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Esra Altay için ‘Tasarlayarak eşi taammüden öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet, Esra Altay’ın anne ve babası hakkında ise suça yardım ettikleri münasebeti ile farklı ayrı 20 yıla kadar mahpusları talep edildi. Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasında tutuklu sanık Esra Altay, mahkeme salonunda hazır edildi. Esra Altay’ın tutuksuz yargılanan annesi Dursiye D. ile babası Kahraman D. duruşmaya katıldı.
“SİLAH SESİNDEN SONRA ANNEMİ BİZİM MESKENDEN ÇIKARKEN GÖRDÜM”
Emniyetteki sözünde eşi Gökhan Altay’ı öldürdüğünü kabul eden tutuklu sanık Esra Altay, duruşmada tabirini değiştirdi. Emniyetteki tabirini, annesinin tehditleri ve baskıları sonucu verdiğini, bundan ötürü da palavra söylediğini beyan eden Esra Altay, “Üzerime atılı kabahati kabul etmiyorum. Emniyetteki tabirimi tehdit ve baskı altında verdim. Annem beni çocuğumla ve evsiz bırakmakla tehdit etti. Annem birinci evvel çocuğumu göstermemekle tehdit ederken daha sonra çocuğumu ve beni öldürmekle tehdit etti. Bu tehditlerin sebebi de annemi olay günü kapıdan çıkarken görmemdir. Salonda çocuğumla birlikte uyurken silah sesine uyandım. Koşarak salondan çıktım. Annemi bizim konuttan çıkarken gördüm. Yatakta yatan eşime baktığımda başından kan akıyordu” dedi.
“ANNEM BANA ‘İNTİHAR ETTİ DİYECEKSİN’ DEDİ”
Olayın akabinde annesinin kendisine ‘İntihar etti diyeceksin’ dediğini belirten tutuklu sanık Esra Altay, “Silah sesine karşın üst katta oturan annemle babam gelmedi. Babamı arayıp aşağı çağırdım. Annemle babam birlikte geldi. Babam bana ‘Ne oldu?’ diye sordu. ‘Bilmiyorum’ dedi. Koridorda dururken annem bana ‘İntihar etti diyeceksin’ dedi. Bana bunu neden söylediğini birinci başta anlamadım” dedi.
“HOCA, KONUTUN İÇİNDE OLAN ANCAK KAN BAĞI OLMAYAN ŞAHISLARDAN ŞÜPHELENİN DEDİ”
Olaydan sonra annesinin kendisine meskendeki altınların azalmasından ötürü bir hocaya gittiklerini söylediğini belirten Esra Altay, “Erkek kardeşlerimin eşlerinin altınları annemlerin konutunda duruyordu. Vakit zaman bu altınlarda azalma olduğu tarafında konuşmalar oluyordu. Altınlar azaldığı için babam hocaya gitmiş. Hoca babama, ‘Evin içinde olan lakin kan bağı olmayan şahıslardan şüphelenin’ demiş. Ben bunu olaydan sonra öğrendim. Olaydan yaklaşık 10 gün sonra kendi meskenime gidebildim. O vakte kadar annemle hiç yalnız kalmamıştık. Konuta gittiğimde annemle yalnız kaldık. Annem altın sıkıntısını açarak, babamın hocaya gittiğinden bahsetti. Daha sonra bana ‘Hak etti Esra. Hoca meskenin içinde olan ancak kan bağı olmayan şahıslardan şüphelenin dedi. Yapacak bir şey yok, kapandı gitti’ dedi. Altınların ortadan kaybolmasıyla ilgili daha evvel yengemden de şüphelenmişlerdi. Hatta abim eşini dövmüştü” sözlerini kullandı.
“ANNEM BANA ‘BİZİ YAKMA, YAKACAKSAN KENDİNİ YAK’ DEDİ”
Karakola götürülmeden evvel annesinin kendisine kurduğu baskıların devam ettiğini belirten Esra Altay, “Altınların azalmasından bir müddet sonra eşim otomobil almıştı. Bu aracı almak için de kredi çekmişti. Ailem bu aracın kaybolan altınlarla alındığını düşündü. Annem eşimin vefatı için hak etti dediğinden ötürü bende ‘Neden yaptınız? Eşim bu türlü bir şey yapmaz. Biz o arabayı kredi çekerek almıştık’ dedim. Daha sonra husus kapandı. Bizi söz için karakola götürecekleri vakit annem bana ‘Bizi yakma, yakacaksan kendini yak’ dedi. Polisler yanımızda olduğu için bu kadar konuşabildi” diye konuştu.
“GÖRÜŞLERE GELDİKLERİNDE DAİMA ÇOCUĞUMLA BENİ TEHDİT EDİYORLARDI”
Ailesinin kendisini çocuğuyla tehdit ettiğini ve tabirlerinde baskıyla farklı şeyler söylettiğini belirten Esra Altay, “Ailem beni her vakit çocuğumla tehdit etti. Ben tutuklandıktan sonra görüşlerde çocuğumu getirmiyorlardı. Ben savcılıkta tabir verdikten sonra çocuğumu getirdiler. Annem çocuğumu bana göstererek ‘Bunu hiç mi düşünmüyorsun Esra. İlla ölmesini mi istiyorsun’ dedi. Görüşlere geldiklerinde daima çocuğumla beni tehdit ediyorlardı. Benim onlara ve çocuğuma olan zaafımı kullandılar. En son görüşte erkek kardeşim geldi. ‘Annemin babamın selamı var. Emniyetteki üzere bir söz verecekmişsin. Sonu makûs bitermiş’ diyerek tehdit etti. Elimi bile sürmediğim bir silahla eşimi öldürdüğüm gerekçesiyle yargılanıyorum. Tahliyemi istiyorum” dedi.
“EVLAT DEĞİL CANAVAR YETİŞTİRMİŞİM”
Gökhan Altay’ın vefatıyla alakalı kızı Esra Altay’a yardım etmediğini belirten baba Kahraman D., mahkemede verdiği tabirde “Gökhan öldükten sonra eşimin bir bileziği daha ortadan kayboldu. Esra tutuklandığı için cezaevine kıyafet getirmek için çantasını açtık. Bebek bezinin ortasında altınları bulduk. Suçlamaları kabul etmiyorum. Esra’ya yardım etmedim. Onu da evlatlıktan reddediyorum. Evlat değil canavar yetiştirmişim. Gökhan benim için evladımdan üstündü. Bir şeyini görsem konutumda durdurmazdım” dedi.
“BEN HİÇBİR VAKİT KIZIMI TEHDİT ETMEDİM”
Kızının mahkemedeki tabirlerini kabul etmeyen anne Dursiye D., “Ben hiçbir vakit kızımı tehdit etmedim. Çocuğuyla da tehdit etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Gökhan’ın vefatında kızıma yardım ettiğim istikametindeki suçlamaları da kabul etmiyorum” tabirlerini kullandı.
Mahkeme heyeti sanık Esra Altay’ın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar Kahraman D. ile Dursiye D. hakkındaki isimli denetimin kaldırılmasına karar verdi. Heyet, duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.
