Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekili seçildiği Mersin’de, basın mensuplarıyla bir ortaya gelip değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda, hayata geçirilen projelere dair konuşan Bakan Nebati, “Somut projelerle, ehil bir takımla, gerçekçi maksatlarla tek tek bütün gayelerimizi hayata geçirdik. İş dünyamızla, çiftçilerimizle, esnafımızla, bayanlarımız ve gençlerimizle her gün farklı platformlarda bir ortaya gelerek, Mersin’i beraberce yesyeni ufuklara nasıl taşıyacağımızı planladık. Bizler, ülkemizdeki muhalefet üzere boş vaatlerle, her gün farklı bir maske takarak, kirli hesaplar ve türlü çarpıtmalardan medet umarak milletimizin gözünü boyamaya asla çalışmıyoruz. Önümüzdeki periyotta ülkemizin ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden ayrılacak kaynakla aile ve gençlik bankasını kuracağız. Aile Kalkanı Programı’yla konut hanımlarından, çocuklarımıza ve gençlerimize kadar tüm aile fertlerine dayanak vereceğiz. Konutlarımızın yükünü çeken mesken hanımlarına emeklilik hakkı getiriyoruz. Emekli olmak isteyen mesken hanımlarının primlerinin üçte birini biz karşılayacağız. Kimi hibe, kimi faizsiz kredi formundaki maddi takviyelerle gençlerimizi hayata hazırlıyoruz. Her ailede en az bir kişinin istihdama katılmasını temin edeceğiz” dedi.
‘TEK KEDERLERİ OY DEVŞİRMEK’
28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanı ikinci çeşit seçimine de değinen Bakan Nebati, “Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, deneyimi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Bol keseden bol sıfırlı sayılar savurarak kısa yoldan göz boyamaya çalışma acizliğine düşüyor. Kendini uyanık sanan bu keskin zekalılar hangi cüretle afaki hayallerle milletimizi kandırmaya çalışıyor. Tek kaygıları oy devşirmek. Bedeli omurgayı feda etmek, ortada unsur, paha, duruş namına bir şey bırakmamak da olsa, ayran gönülleri her masada yancı. Bir gün terör örgütünün sözcüsü üzere konuşuyorlar, sonraki gün çok sağcı oluyorlar, sonraki gün dindar kesilmeye karar veriyorlar, daha sonra laikliğin tek bekçisi kesiliyorlar. Bu türlü bir siyaset, bu milletin vicdanında, hissiyatında, fikriyatında yer bulamaz. İsterdik ki bu seçim süreci prensipli, pak bir rekabet içinde ilerlesin. İsterdik ki bu millet için hayırda müsabakanın ve bu uğurda ivedi etmenin hengamesini verelim. Lakin milletçe maalesef son derece yozlaşmış bir seçim kampanyası yürüten muhalefetle imtihan oluyoruz. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır. İnanıyorum ki Fatih’in İstanbul’u fethettiği gün olan 29 Mayıs gününe, milletimizin sağlam iradesi ve Allah’ın müsaadesiyle, demokrasi tarihimize büyük Türkiye zaferi olarak geçecek olan bir büyük zaferle uyanacağız” diye konuştu.
Program soru karşılık kısmıyla devam etti.
