Tarihi kaynaklara göre 1254 yılında Moğolistan’a giderken Erzurum’da konakladığı bir handa sabah ölü bulunan ve zehirlendiği ileri düşünülen Selçuklu sultanlarından 2. Alaaddin Keykubat, Pasinler civarında defnedildi.
Selçuklu sultanının annesi Gürcü Hatun ise vasiyeti üzerine oğlunun yanına gömüldü. Ancak kesin olarak defin yeri bilinmeyen 2. Alaaddin Keykubat’ın olduğu düşünülen Pasinler İlçesi Pasinler’e bağlı Ovaköy’deki kümbet tipi mezar 2019 yılında Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan’ın bilimsel danışmanlığı ile açılmış, içerisinden üzerinde ‘Sultan Alaaddin’ yazılı sanduka çıkmıştı.
BEŞ KİŞİYE AİT KEMİK BULUNDU
Erzurum’da ortaya çıkarılan ve Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat ile annesi Gürcü Hatun’a ait olduğu düşünülen mezardan alınan kemikler, incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Yapılan incelemelerde kümbette toplamda 5 kişiye ait kemik bulunduğu anlaşıldı. Kemikler üzerinde aralarında genetik yakınlık olup olmadığına dair testler yapıldı.
DNA TESTLERİ SONUÇLANDI
Kazıda bulunan kemiklerden ikisinin yetişkin kadın olduğu, birinin yetişkin erkeğe ait olduğu geri kalan ikisinin ise erkek ve kız çocuğuna ait olduğu tespit edildi. Kemiklerde DNA eşleştirmesi için inceleme yapıldı. Kemiklerin kaçak kazılar sırasında tahrip edilmesi ve çok eski olmasından dolayı DNA verilerine ulaşmak için titiz bir çalışma yürütüldü. İnceleme sonucunda iki kadın cenazesinin arasında akrabalık bağı olduğu, iki çocuğun ise yetişkin erkeğin çocukları olduğu anlaşıldı. Kadın cenazelerinden birinin Gürcü Hatun, yetişkin erkeğe ait kemiklerin ise 2. Alaaddin Keykubat’a ait olduğu düşünülüyor.
KEMİKLER KORUMA ALTINDA TUTULUYOR
Kemikler, testlerin ardından Erzurum Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğü’ne gönderildi. Burada sandukalarla birlikte muhafaza altında tutulan kemikler, henüz her hangi bir resmi girişimde bulunulmadığı için gömülemedi. Pasinler ilçesinde bulunan mezar yerindeki kazı çalışmaları sonrası ise kümbet de açıkta kaldı. Kümbet temelinin orijinal taşları da korunmasız şekilde bekliyor.
HENÜZ RESMİ ÇALIŞMA BAŞLATILMADI
Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat, devlet adamı olması sebebiyle resmi bir karar verilmesi halinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nca devlet töreni ile defnedilmesi gerekiyor. 800 yıl sonra mezarından çıkarılan kemiklerin, akıbetinin ne olacağı, mezar yerinde bir restorasyon çalışması yapılıp yapılmayacağı ise merak konusu.
2. ALAADDİN KEYKUBAT KİMDİR?
1239 yılında dünyaya geldi. II. Gıyâseddin Keyhusrev’in, Gürcü Kraliçesi Rusudan’ın Anadolu’da Gürcü Hatun diye bilinen kızı Thamara’dan doğan oğludur. Gıyâseddin Keyhusrev, Thamara’yı çok sevdiği ve bu eşi aynı zamanda soylu bir prenses olduğu için Keykubad’ı veliaht ilân etmişti. Fakat onun ölümünden (644/1246) sonra devlet adamları siyasi geleneğe uyarak büyük şehzade II. İzzeddin Keykâvus’u tahta çıkardılar.
1254 yılında Moğol Hükümdarı Mengü Han’ın toplantıya çağırdığı kurultaya katılmak için yola çıkan II. İzzeddin Keykâvus Sivas’a geldiğinde Celâleddin Karatay’ın ölüm haberini aldı ve kapıldığı büyük üzüntü sebebiyle Moğolistan’a gitmekten vazgeçip yerine küçük kardeşi 2. Alaaddin Keykubat’ı göndermeye karar verdi, bu durumu bir mektupla Mengü Han’a bildirdi.
Tarihi kaynaklarda; 2. Alaaddin Keykubat ve beraberindekilerin Erzurum’da bir gece kalarak yemek yiyip içki içtiklerini, sonra da uyumak için odalarına çekildiklerini, fakat sabahleyin Keykubat’ın ölü bulunduğunu, ölüm sebebinin araştırıldığını, ancak anlaşılmadığını ve bunun üzerine birtakım dedikoduların çıktığını kaydediliyor.