Olay, geçen yıl eylül ayında Orhaneli ilçesi Dündar Mahallesi’nde meydana geldi. Balıkesir’de uyuşturucu tedavisi gördükten sonra, kahve işletmeye ve bir fabrikada çalışmaya başlayan Ali Gülenç, geçimsizlik yaşadığı eşi İstek Gülenç’i arabasıyla mahallede bulunan Sinekkaya mevkisindeki uçurumun kenarına götürdü. Araçta çift ortasında tartışma çıktı, arbede yaşandı. Tartışma sırasında Ali Gülenç, eşini darbetti. Araçtan inerek tartışmaya devam eden çift, yaklaşık 40 metreden uçuruma düştü.
AĞIR YARALI HALDE UÇURUMDAN ÇIKARAK YARDIM İSTEDİ
Ali Gülenç hayatını kaybederken, ağır yaralanan 1 çocuk annesi Dilek Gülenç, yola çıkarak geçen araç şoförlerinden yardım istedi. Sabah okula öğrencileri götüren bir servis minibüsünün şoförü, yaralı bayanı aracına alarak, Orhaneli Devlet Hastanesi’ne götürdü. İstek Gülenç, buradaki birinci müdahalenin akabinde Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Gülenç, tedavisinin akabinde mesken hapsine çarptırıldı. Uçurumdan çıkarılan Ali Gülenç’in cenazesi ise otopsinin akabinde toprağa verildi.
Savcılık soruşturmasının akabinde Dilek Gülenç hakkında, ‘Üstsoy yahut altsoydan adam öldürmek’ hatasından, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle Bursa 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
‘UÇURUMUN TABANINDA KENDİME GELDİM’
Arzu Gülenç, 12 yıllık eşi Ali Gülenç’in vefatına neden olduğu argümanıyla birinci defa hakim karşısına çıktı. Sanık avukatı ile Ali Gülenç’in annesi Kadriye Gülenç de duruşmada hazır bulundu. İstek Gülenç, savunmasında eşinin vefatıyla bir ilgisi olmadığını söyleyerek hakkındaki suçlamaları reddetti. Gülenç, “Olay günü meskende tartıştık. Annem tartışmamıza şahit oldu. Eşim beni otomobile zorla bindirip Orhaneli’ye alışverişe götürdü. Alkol aldı, otomobilde bir bardak alkol içti. Sonra otomobiliyle olay yerine geldik. Gece saat 23.00 sıralarıydı. Fabrikada da çalışıyordu. ‘1 saatim kaldı’ dedi. Burada benden zıt cinsel bağlantı istedi. Kabul etmeyince ortamızda tartışma çıktı. Bana bağırmaya başladı. Otomobilin içinde birbirimize vurmaya başladık. Otomobilden aşağıya indik. Benim ayağım kaydı. Sabah uçurumun tabanında saat 07.00 sıralarında kendime geldim. Uçurumdan üste çıktım. Otomobilin kapısı açıktı. Ali’nin beni öldürmesinden korktuğum için oradan uzaklaşmaya başladım. Yola çıktım. Araçların birçok beni almadı. Servis aracı durdu. Ali’nin nasıl öldüğünü bilmiyorum” dedi.
‘ENGEL OLAMADIM, GİTTİLER’
Duruşmada müşteki Kadriye Gülenç de şahit olarak dinlendi. Oğlunun uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyleyerek gelininden şikayetçi olmayan Gülenç, “Olay akşamı gelinimle tartıştı. Zorla otomobile bindirmeye çalışırken engellemeye çalıştım. Gelinim, ‘Beni öldürecek’ diyordu. Pürüz olamadım, gittiler. Gece kardeşimi arayıp Ali’ye ulaşmasını istedim. Ulaştığında konuta geleceğini söylemiş. Gece ilerleyen saatlerde ben de aradım. Oğlumla konuştuk. Torunum babasından çekirdek istediğini söyledi. Oğluma onu söyledim. Gelinimden şikayetçi değilim, beraatini istiyorum” diye konuştu.
‘TRAFİK KAZASI GEÇİRDİĞİNİ DÜŞÜNDÜM’
Olay günü yaralı haldeki İstek Gülenç’i öğrenci servis minibüsüne alarak hastaneye götüren Nazif Kaya da duruşmaya Orhaneli Adliyesi’nden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEBGİS) ile bağlanarak şöyle konuştu:
“Olay sabahı yolda bir bayanı gördüm. Evvel alıp almamakta tereddüt ettim. Yanında durdum, ‘Geçmiş olsun’ dedim. Evvel trafik kazası filan geçirdiklerini düşündüm. ‘Ali beni öldürecek’ diyordu. Sonra araçta bulunan öğrencilerden biri, bayana ‘Arzu Abla’ diye seslendi. Ben de insanlık misyonumu yaparak aracıma aldım.”
OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK
Sanık ve şahit beyanlarını dinledikten sonra orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, Dilek Gülenç hakkındaki mesken mahpusu cezasını kaldırıp, olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi. Tutuksuz sanık Dilek Gülenç, kararın akabinde kayınvalidesi Kadriye Gülenç ile birlikte duruşma salonundan çıkarak adliyeden ayrıldı.
