Menteşe’de yaşayan Esra Ç., 4 Ağustos’ta Muğla Eğitim-Araştırma Hastanesi’nde görevli Dr. Ufuk S.’nin kendisini muayene ettiği sırada cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla polise şikayetçi oldu.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla polis ekiplerince gözaltına alınıp, ‘cinsel istismar’ suçundan tutuklanan Dr. Ufuk S.’nin savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı.
SAVCILIKTA OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Dr. Ufuk S. ifadesinde 6 yıldır devlet kadrosunda hekim olarak çalıştığını anlatıp şunları söyledi:
“Yaklaşık 1 yıldır da uzman çocuk doktoru olarak görev yapıyorum. Hakkımda suç duyurusunda bulunan Esra Ç.’yi tanımam ve bilmem. İfadesinde belirtmiş olduğu 4 Temmuz’da çocuk polikliniğinde hizmet vermekteydim.
Olay gününü kısmen hatırlıyorum. Olay günü odaya tek başına girdi. Yakını olup, olmadığını sordum. Dışarı da yakınının olduğunu söyledi. Ancak yakınını çağırmak istemedi. Kendisine şikayetini sorduğumda solunum sıkıntısı olduğunu, nefes almakta zorlandığını ifade etti.
Rutin yaptığım şekilde muayene kısmına geçmesini söyledim. Kısa süre sonra hastanın yanına geçtim. Solunum sıkıntısı olduğu için kalbini dinlemek istedim. Bundan dolayı stetoskop ile giysisini açmadan kalbini dinleyip, boğazına baktım. Batın muayenesini yapmak için uzanmasını istedim. Hastanın çamaşırını ya da giysisini çıkarmasını istemedim, kendim de çıkarmadım”
“SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM”
Hastadan bacaklarını kendisine çekmesini ve rutin olarak muayene yaptığını belirten Dr. Ufuk S. “Stetoskop ve elle hastanın bağırsak seslerini ve karnını kontrol ettim. Kesinlikle kasık bölgesine müdahalede bulunmadım. Elimde eldiven bulunmuyordu. Çocuklar genelde eldivenden ve önlükten korkuyor. Bunun önüne geçmek için önlük ve eldiven kullanmıyorum. Kendisine herhangi bir cinsel birlikteliği olup olmadığını sordum. Nedeni de eğer böyle bir durum varsa; teşhisin ve tedavinin bu yönde olacağını düşünmemdi. Hastaya başka bir soru yöneltmedim. Kendisine anksiyete bozukluğu, zatürre, kansızlık ya da vitamin eksikliği olabileceğini söyledim. Kan tahlili ve akciğer filmi çektirmesini istedim. İşlemlerin tamamı çok kısa sürdü. Muayene sonlandı ve hasta dışarıya çıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
“ZAMANINDA KENDİSİNİN ASİSTANI OLARAK ÇALIŞTIM”
Muayene odasının kapısı hiçbir şekilde kilitli olmadığını da söyleyen Dr. Ufuk S., “Hasta istediği zaman dışarıya çıkabilir ya da yakını içeriye girebilir. Meslek hayatım boyunca hiçbir zaman böyle bir olay ile karşılaşmadım. Adli ve idari soruşturma geçirmedim. Hakkımda beyanda bulunan Dr. Hülya K., geçmiş dönemde hocalığımı yapan bir doktordur. Zamanında kendisinin asistanı olarak çalıştım. Bu dönem içerisinde zaman zaman ters düştüğümüz ve idari olarak birbirimiz hakkında suçlamalarda bulunduğum bir doktordur. Doktor Hülya’nın beyanlarını kabul etmiyorum” dedi.
‘BANA UFUK İLE SEVGİLİ OLMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ’
Muğla Eğitim-Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fatma Ç. ise savcılığa verdiği ifadede “E.Ç., gittiğim kuaförde çalışıyor. Kendisini oradan tanıyorum. Doktor Ufuk’tan hoşlandığını ve sevgili olmak istediğini söyledi. Aralarını yapmam için bana teklifte bulundu. Esra Ç.’ye tepki gösterdim. Olay iftiradır. Ufuk, düzgün bir karaktere sahiptir” dedi.
Dr. Ufuk S.’nin avukatları, nöbetçi sulh ceza hakimliğine tutukluluk haline itirazda bulundu. Hakimlikçe mevcut delil durumunun lehine değişmesi nedeniyle Dr. Ufuk S.’nin tahliyesine karar verildi.
“İFTİRALAR KORKUNÇ BOYUTLARDA AİLEMİ YIPRATTI”
Dr. Ufuk S., tahliyesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“Bugüne kadar mesleğimi, meslek etiği ve insani vicdanımla, hakkıyla yerine getirdim. Hasta ve hasta yakınlarından hep güzel geri dönüşler aldım. Meslek hayatımda görevim ile ilgili hiçbir uyarı ve ceza almadım. Aksine teşekkür ve onur duyacağım tebrikler aldım.
Hakkımdaki bu iftira süreci hem beni hem ailemi hem de çalışma arkadaşlarımı yerle bir etti. En başta eşim, ailem ve çevremdeki herkes perişan oldu. Hem gazete başlıkları hem de hakkımdaki iftiralar korkunç boyutlarda ailemi yıprattı.
Alnımın ak, vicdanımın tertemiz olması haricinde bu güzel insanların benim yanımda olması ile iftiralara karşı dimdik ayakta durabildim. Bu süreçte ailemle ve çevremdeki her güzel insanla dimdik ayaktayız.
Fakat bu iftiralardan ve dedikodulardan dolayı ailemin döktüğü her bir gözyaşı damlası için sürecin sonuna kadar avukatım Salih Tozlu ile takipçisiyiz.
İftiracı hakkında da hukuki olarak davamızı başlattık. Meslek etiğini yerle bir eden kişiler hakkında da gerekli başvuruları yaptık” (DHA)