İzmir’de büyükşehir belediyesinin kenti afetlere karşı dirençli hale getirmek için bşalattığı yapı envanteri inceleme çalışmaları sürüyor.
Bayraklı’nın ardından Bornova’da saha çalışmaları yapılmaya devam edilirken, İzmir’deki riskli yapıların dönüşümüyle ilgili uzmanlardan ciddi uyarı geldi.
İzmir’deki yapıların yüzde 60 ila 70 oranındaki bölümünün dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, “İzmir’deki yapıların bir kısmı yapılaşmaya uygun olmayan alanlar üzerinde bulunuyor. Bir kısmı kaçak yapılar olarak imar affıyla belgelendirilmiş, mühendislik hizmeti almamış yapılardır. Bir kısmı eski yönetmeliklere uygun olarak yapılmış ruhsatlı yapılar. Bir de güncel yönetmeliklere uygun bir şekilde inşa edilen yapılar var. Mühendislik hizmeti almamış olan yapılar risk oluşturuyor; çünkü bu alanlarda zemin açısından daha uygun bir alanda bulunmakla beraber, mühendislik hizmetini hiç almamış olması, aslında yapının kendi güvenliği açısından bir tehdit oluşturuyor.” diye konuştu.
“MÜHENDİS ELİYLE DENETLENMİŞ OLMASI GEREKİYOR”
Bu yapıların güvenliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını anlatan Ulutaş, “Özellikle imar aflarıyla tescillenmiş yapılar, hiçbir yapı güvenliğin testine tabi tutulmadan belgelendirilmiş yapılardır. Bir yapının üretiminden bahsettiğimizde aslında belirli bir aşamaları var; birisi projelendirme, diğeri uygulama, üçüncüsü de denetim diyebiliriz. Bu aşamaların her birinin yetkin mühendisler eliyle yapılmış, uygulanmış ve denetlenmiş olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“CİDDİ PROBLEMLER VAR”
İzmir’deki yapı stoku konusunda ciddi problemler olduğunu anlatan Ulutaş, “Yapı stoklarının güvenilirliği konusunda ciddi problem var. Birincisi; mevcut yapı stoku üzerine soru işaretlerimiz var. İkincisi; şuanda yaptığımız imalatla ilgili de hala sıkıntılar yaşadığımızı düşünüyorum.” dedi.
Bina güvenliği konusunda gerekli analizlerin yapılmasına da değinen Ulutaş, şöyle devam etti:
“Yaşanan depremlerden sonra çok sayıda İzmirli vatandaş ‘Yapımın güvenliğini nasıl sorgulatabilirim?’ diye sorgulamaya başladı. Yapısının güvenliğine dair soru işareti olanlar bir inşaat mühendisliğine danışması gerekiyor. Dolayısıyla o yapının projesine ilgili belediyeden ulaşabilir. Bu projeyi alıp ‘Benim yapım güvenli mi?’ diye sorması gerekiyor. Burada birtakım analizlerin gerçekleştirilmesi lazım. Bu analizler sonucunda vatandaşlar yapısına dair bilgi sahibi olabilir. Aslında kimi zaman hasarlar daha fazla oluyor. Kimi zaman da yıkımlar söz konusu oluyor. Tabii ki bu vatandaş gözüyle çok fazla bilinebilecek şeyler değil. Bunlar teknik detaylardır.”