Gaziantep’teki bir AVM’de çocuk giyim mağazasında çalışan S.Y, bölge müdürünün baskısıyla ağlayarak istifa dilekçesi yazarak, işten ayrıldı.
Kıdem tazminatını almak için hukuk mücadelesi başlatan kadını, Gaziantep 9. İş Mahkemesince haksız buldu.
Mahkeme, 5 Ekim 2021’de açıkladığı gerekçeli kararında, istifa dilekçesinin tamamının el yazısıyla yazıldığı ve dilekçenin zorla alındığının ispat edilemediği gerekçesiyle tazminat ödenmesini uygun bulmadı. Karara itiraz ederek bir üst mahkemeye başvuran S.Y, hukuk mücadelesini kazandı.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin gerekçeli kararında, tanık beyanlarına göre S.Y’nin bölge müdürü E.S.A. ile terasa konuşmaya çıktığı, daha sonra ağlayarak aşağıya inen S.Y’nin istifa dilekçesini hazırladığı belirtildi.
“İSTİFA DİLEKÇESİNİ BASKI VE TEHDİT İLE İMZALADIĞI ANLAŞILMIŞTIR”
Tarafsız kamu tanığı ile diğer tanıkların da benzer beyanda bulundukları ifade edilen kararda, davacının istifa dilekçesini baskı ve tehdit ile imzaladığının anlaşıldığı kaydedildi.
Davacının 4 yıl 7 ay 26 gün kıdemi olduğu da gözetildiğinde sebepsiz yere iş akdini istifa yoluyla sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı düşeceği belirtilen kararda, istifa dilekçesinin hukuken geçersiz olduğu ifade edildi.
Yüksek yargı içtihatlarına göre bu tür durumlarda iş akdinin haksız olarak işverence feshedildiğinin kabulü gerektiği kaydedilen kararda, bu gerekçelerle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtildi.
Daire, 4 yıl 7 ay 26 gün kıdemi bulunan işçiye 12 bin 56 liranın faiziyle ödenmesine hükmetti. Karar böylelikle kesinleşti.
“HAKKANİYETE UYGUN, GÜZEL BİR KARAR”
S.Y’nin avukatı Abdulkadir Akıllar, müvekkilinin baskı altında istifa dilekçesi yazdığını söyledi.
Müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra hakkını aramak için kendisiyle irtibata geçtiğini anlatan Akıllar, şöyle devam etti:
“Müvekkilim evlendikten sonra bile işten çıkmadığını, çalışmak istediğini, istese istifa edip evlilik nedeniyle tazminatını alabilecekken almadığını, zorla istifa dilekçesi yazdırılmasaydı önünün açık olduğunu, dolayısıyla mağdur olduğunu ve dava açmak istediğini söyledi. Müvekkilin samimiyetine istinaden davayı açtık. İlerleyen aşamalarda, dinlenen tanık beyanları, izlenen kamera kaydı görüntülerinde, bölge müdürünün öfkeli şekilde müvekkilin üzerine yürüdüğü, tartışmanın olduğu ve ağlayarak istifa dilekçesi yazdığı sabit hale geliyor.”
Akıllar, yerel mahkemenin istifa dilekçesi el yazısıyla yazıldığından dolayı “tazminata hak kazanılamadığı” gerekçesiyle davalarını reddettiğini hatırlatarak, “Bunun üzerine hukuki mücadelemizi sürdürdük, istinafa tüm bu gerekçeleri anlatarak başvuru yaptık. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, oldukça hakkaniyete uygun, güzel bir karar verdi. Ağlayarak yazılmış istifanın sabit olduğunu, bu şartlarda istifanın gönüllü olarak yazılmasının mümkün olmadığını, iradesinin fesata uğratıldığını ve bu nedenle kıdem tazminatına hak kazandığını belirterek, yerel mahkeme kararını kaldırdı ve tazminat istemimizin kabulüne karar verdi.” değerlendirmesinde bulundu.