Türkiye’nin ve Rize’nin milli park alanlarından olan Ayder Yaylası’nı görenler, imara mı açıldı demeden edemiyor. Arap turistlerin neredeyse yüzde 90’ını oluşturduğu Ayder’de, onların zevklerine göre mekanlar yapılmaya devam ediyor.
TOKİ de konut yapımını sürdürüyor. Bankamatikler “yaylamatik” olarak gelenlere hizmet veriyor, fast fooddan Arap menülerine kadar her şey var. Hatta tur işletmelerinin çoğu da artık Suriyeli.
TİCARİ YAYLAYA DÖNÜŞTÜ
Kaçak yapıların yıkılması kararı alınmasına karşın yapılaşma nedeniyle yaylada küçük bir yeşil alan yayla görevi görüyor. Ticari yaylaya dönüşen Ayder Yaylası’nda TOKİ de uygun yapı olarak projelendirdiği binaların inşaatına başladı.
Bunlardan birisi de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ’ye ait Rize Çamlıhemşin Kaplıca Mahallesi’nde süren Ayder Yenileme ve Koruma Projesi Termal Tesis ile konaklama birimleri inşaatları ile altyapı ve çevre düzenleme İşi. 2020’de 97.838.000,00 ihale edilen iş hala bitirilemedi. Yüklenici firma ise Can İnşaat.
Uzungöl ve Ayder yaylası Ortadoğulu turistlerin gözdesi durumunda.
Yaylada kişilere ait çok sayıda otel, apart, pansiyon olduğu gibi restoran, hediyelik eşya satış yerleri de ardı sıra sıralanıyor. Menüler ise Arapça yazılı ve Arap turistlerin zevklerine uygun şekilde seçilmiş durumda.
Milli park alanı olan yaylaya ücretli giriliyor. Ücret, otobüsler için şu anda 360 TL olarak belirlenmiş durumda. Alana taşımacılık hizmeti veren firmaların çoğu da Suriyeli İşletmeciler tarafından gerçekleştiriliyor. Türk turcular artık Suriyeli firmalarda çalışır olmuş durumda.
TÜRK İŞLETMECİ YOK
Trabzon’un Çaykara İlçesi’ne bağlı Uzungöl’e gittiğinizde ise sadece işletmeci olarak Türk görmek mümkün. Menüler, tabelalar her şey Arapça yazılarla donatılmış durumda. Uzungöl’ün etrafından da çok sayıda işletme, otel imara aykırı olarak hizmet vermeye devam ediyor. Geçmişte ıssız bir göl ve kenarındaki cami ile hatırlanan Uzungöl artık tamamen Arap turistlerin geçici mekânı olma yanında, Arap turistlerin yazlık alıp, aylarca kaldığı mekanlar haline gelmiş.
SÜMELA’YA SÜRME ÇEKTİLER
Tarihi Sümela manastırı, restorasyon yapıldığı gerekçesiyle üç yıl kapalı tutuldu. Yapılan restorasyon ve onarımlar, manastırın eski halini bilenleri şaşırtıyor. Manastır duvarlarındaki oyma ile yapılmış resimlerin yüzleri, gözleri oyulup duvar yazıları yazılırken, onarım adı altında şimdiki mimari ile yapılmış alanlar görenleri hayrete düşürüyor. Karadenizli bir bürokrat “O bölgede herkes kafasına göre bir şeyler yapıyor. Devletin ciddi anlamda hiçbir müdahalesi yok. Bir şey yapılacaksa bunun planlı olması gerekir. Buna uyan, takip eden yok. Valilik de şikayetlere duyarsız. İklim değişikliğinde elde kalabilecek belki de tek yeşil alan olan bu bölge de elden çıkıyor” dedi.