Aydın’da Yörük Kültürü’nün tanıtılması emeliyle giydiği yöresel kıyafetler ve tüm merasimlerde bindiği kıratıyla tanınan Mustafa Şen, evvelki gün 69 yaşında kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.
Tüm Türkiye’nin Aydın’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümünde 7 Eylül 2006 günü kıratını şaha kaldırarak protokolü selamlarken düşmesi ile tanıdığı Mustafa Şen’in o günlerde amasız hastalığa yakalandığı için takatsizlikten ötürü düştüğü ortaya çıktı.
Aydın’ın Kuvay-i Ulusala Efelerinden olan ve Ulusal Uğraş periyodunda Yörük Ali Efe ile omuz omuza savaşan Kasapoğlu Molla Mustafa Şen Efe’nin torunu “Şen Efe” lakaplı Mustafa Şen, evvelki gün hayatını kaybetti. Sıradışı ömrü ile ömrü boyunca herkesi gülümseten Şen Efe, ölünce ise herkesi şaşırttı.
Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Beyköy’de yaşayan Mustafa Şen, 2005 yıllarında rahatsızlanınca akciğer kanserine yakalandığını öğrendi. Aydın Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’nde o devir ambulans sürücüsü olarak çalışan Mustafa Şen, emekliye ayrılarak vaktinin büyük kısmını köyün mezarlığında geçirmeye başladı. Hastalıktan sonra hayata küsmeyen lakin mezarlıkta hummalı bir çalışmaya giren Mustafa Şen, mezarlıktan bir parsel satın alarak burada çalışmaya başladı. Evvel proje çizip mezarlığın kendisine ilişkin kısmını kazdıran Mustafa Şen’in bu durumuna ne kimse mana verebildi ne de kimse anlayabildi.
“YER ALTINA ÖZEL RAYLI SİSTEM MEZARLAR KURDURDU”
Aldığı hatırı sayılır ölçüdeki emekli ikramiyesi, birikimi ve emekli maaşını mezarlıkta harcamaya başlayan Şen Efe lakaplı Mustafa Şen, çalışanlar tutup evvel köyün mezarlığını baştan aşağıya yeniletti. Akabinde kendisine ilişkin parselde kazdırdığı kısma demircilere ray sistemi döşetti. Ölmeden kendisini mezara hazırlayan Şen Efe, vakit zaman eşi, çocukları ve yakın arkadaş ve akrabaları ile şimdi boş olan mezarına ziyaret etmeyi ihmal etmedi. Eşi ve çocuklarını da vakit zaman şimdi boş olan mezarına ziyaret etmesini isteyen Şen Efe’nin yer altındaki değişik çalışması ölünce ortaya çıktı.
Bir müddettir rahatsız olan Şen Efe evvelki gün İzmir’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine yaklaşık 15 yıl boyunca hummalı bir çalışma ile hazırladığı mezara getirilen Şen Efe’nin cenazesi tanım ettiği üzere raylara konularak zaten mezara girecek formda gömülmek istendi. Lakin hırsızlar tarafından özel mezarlığın tüm metal aksamları ve ray sistemi çalındığı için cenaze raylı sistemle değil sevenlerin yardımı ile mezara konabildi.
“RENKLİ BİR KİŞİLİKTİ BU TÜRLÜ İSTEDİ BİZ HÜRMET DUYDUK”
Abisi Mustafa Şen’in 2005 yılında rahatsızlandıktan sonra bu türlü bir çalışmaya girdiğini belirten Mehmet Şen, “Abim, mezarını hazırlarken de hiç hayattan kopmadı. Bu çalışmasının ayrıntısını çalışmayı bitirdikten sonra bana anlattı. Ve öleceğini hissettikten sonra bana birkaç vasiyeti oldu. Biz bunları yerine getiriyoruz. Aslında biz Ovaköylü’yüz. Bu çalışmayı yaparken ağabeyime ‘Anamız babamız Ovaköy Mezarlığı’nda yatıyor. Burada ne yapacaksın’ diye sordum. ‘Ben Beyköylü’yüm burada yatacağım’ dedi. Bunun yanı sıra vakit zaman ısrar eder birlikte o vakit boş olan mezarına ziyarete geliyorduk. Allah rahmet eylesin” dedi.
Mustafa Şen’in kızı Gülnur ve eşi Mukadder Şen de ‘Şen Efe’nin o vakit mana veremedikleri bu davranışına bugün ‘iyi ki yaptırmış’ dediklerini tabir ederek hayatta iken herkesi keyifli edip gülümseten babalarının ölünce de herkesi düşündürdüğünü belirttiler.
Emekli olduktan sonra başta ikramiyesi olmak üzere tüm parasını mezarlığa harcayan eşinin bu çalışmalarına o vakit yadırgadığını lakin bugün ‘İyi ki yapmış’ dediğini kaydeden Mukadder Şen, şu anda kendisinin ve çocuklarının mezarlarının hazır olduğunu, fakat raylı sistem olarak hazırlanan mezarlarının metal aksamları çalındığı için ray sisteminin kullanılamadığını söyledi.
“GELİR GEÇERKEN BOŞ MEZARINA OKUYUP DUALAR EDİYORDUK”
Babasının ricası üzerine yoldan geçerken ve vakit zaman mezarlığa gelip boş mezarlarına okuyup dualar ettiklerini belirten Mustafa Şen’in doktor olan kızı Gülnur Şen, “Babam kanser olduğu vakit atlatamayacağım diye düşündü. Halbuki biz evre birde iken yakalamıştık. Tedavi olduğu için atlattı diye ve morali bozulmasın diye bunu söylemedik. Tabibi ile bu türlü karar vermiştik. Fakat babam ‘Durumum makûs bana söylemiyorlar’ niyetine kapılmış. O devir biraz morali bozulup bu çalışmaya başladı. Sonra açıkladık. Evre dört değilsin uygunsun diye. Lakin yaptırmış bulundu. O vakit gelir boş mezara dua eder ‘Babamızın duaları biriksin’ diye kendi ortamızda espri yapardık. Bugün hakikaten dua ediyoruz” diye konuştu.
