Menajeri ve Valeria isimli Rus arkadaşı ile evvelki gün Nişantaşı’ndaki bir restoran çıkışı görüntülenen 66 yaşındaki şovmen Mehmet Ali Erbil, ayaküstü gazetecilerin sorularını yanıtladı.
KKTC’de yaşadığını ve vaktinin büyük birçoklarını orada geçirdiğini anlatan ünlü isim, kız arkadaşına Türk misafirperverliğini gösterdiğini ve iki ülke münasebetlerini güçlendirmek için çalıştığını kendine has üslubu ve esprileriyle söz etti.
“BU SENE TURİZM PATLAYACAK”
“Ben Nişantaşı Rus fahri konsolosu Vladimir Erbil” diyerek espri yapan oyuncu, bu yıl KKTC’ye Rus turist akını olacağını söyleyip şöyle konuştu:
Yani değerli olan Türkiye’nin tanıtımı, bu sene turizm patlayacak. Kuzey Kıbrıs patlayacak, o kadar çok turist geliyormuş ki, 50 bin kişi falan. Onun dışında bir de orada yerleşik Rus vatandaşları var. Ve konsolosluk açmayı düşünüyorlar. Bu dayanılmaz bir şey olacak. Uçaklar direkt Rusya’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uçacak yoksa daha evvel Antalya aktarmalı iniyorlardı. Bu büyük bir adım olacak KKTC’nin tanınmasında.
“Onun için Ruslar ile bağlarımızı kuvvetlendirmeye çalışıyoruz” diyen Erbil, “Bir konsolosluk açsınlar yani, ben fahri konsolos olarak buradayım. Vazife verilirse KKTC’de konsolos olabilirim” tabirlerini kullandı.
POT KIRDI!
Erbil, Cannes’ta ‘En Yeterli Bayan Oyuncu’ mükafatını alan Merve Dizdar’ın yaptığı konuşma nedeniyle eleştirilmesi ile ilgili olarak açıklama yaparken, oyuncunun aldığı mükafatı ‘Altın Ayı’ mükafatı ile karıştırıp pot kırdı.
Ünlü isim, bu tip ödül merasimlerine siyasetin karıştırılmaması gerektiğini savunurken, İran’daki bayan özgürlük hareketine daima takviye olduğunu tabir edip; kelamlarını şöyle sürdürdü:
İzlemedim desem palavra olmaz, hiç televizyon izlemiyorum. Zati birden fazla vaktim KKTC’de geçiyor. Bu tip konuşmalara falan denk gelmedim fakat arkadaşımızın Altın Ayı mükafatını alması hepimizi gururlandırdı Cannes’da. Onu bir defa daha tebrik ediyorum.
“SİYASETİ KARIŞTIRMAMAK GEREKİYOR”
Şovmen, “Siyaseti karıştırmamak gerekiyor ödül merasimlerinde, bu türlü hoş ortamlara. Ben asla bu türlü bir şey taraftarı değilim. Lakin hani bayanlara yönelik şiddeti eleştiririm, bayanların özgürlüğü için, özgürlük hakları için; sonuna kadar. İran’daki bayanlar için daima dayanak çıktım. Bunlar değerli şeyler. Bunlar her entelektüelin çekinmeden savunacağı şeyler” dedi.
Oyuncu, geçtiğimiz günlerde tedavi olduğu hastane odasında suşi yediği fotoğrafının toplumsal medyada reaksiyonla karşılandığının hatırlatılması üzerine ise “Ayda bir ilaç tedavim var onu yaptırıyorum. Hastanede tabldot olarak suşi çıktı talihime. Ne yapayım yani artık, hastane yemeğini yemezsem ayıp olurdu” açıklamasını yaptı.
