Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Bundan 56 yıl evvel yani 1967 yılında İstanbul Kadıköy’de banliyö trenleri vardı. İstasyonlar Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı bulunur ve raylar semtleri ikiye bölerdi. Günümüzde bu istasyonlar kapandı. Rayların olduğu yerlere yeni ulaşım aracı olan Marmaray’ın trenlerine uygun raylar döşendi. Trenlerin işlediği o yıllarda Haydarpaşa-Ankara güzergâhı üzerinde yer alan yerleşim bölgelerinde yaşayan halkın en büyük sorunlarından biri de tren raylarının iki tarafına geçme sıkıntısıydı. Rayların döşeli olduğu her semtte demiryolunun öteki tarafına geçilebilmesi için köprü ya da geçit bulunması gerekiyordu. Fakat birtakım semtlerdeki tren yollarında bir geçit ya da köprü bulunmuyordu. Bunlardan biri de Bağdat Caddesi ile Suadiye’nin üst tarafını birbirine bağlayan tren yoluydu. Buradan geçmek nitekim çok tehlikeliydi. Zira Erenköy istasyonundan kalkan tren hafif bir rampa iner, hızlanır ve geniş bir kavis çizerek Suadiye istasyonuna hakikat süratle gelirdi. Bu yüzden yayalar açısından tam bir tuzaktı. Tren düdük çalsa da bir anlık gaflet, vahim bir sonla noktalanabilirdi. Hatta bu raylar üzerinde çok vücutlar telef oldu. Ölümlerin ve acıların sona ermesi için buraya bir alt geçit yapılması kuraldı, yoksa kan duracak üzere görünmüyordu.
Dönemin Suadiye Muhtarı Hilmi Öztan buraya alt geçit yapılması için en çok uğraş veren kişi oldu. Bu yüzden birçok kere Ankara’ya gitti. Herkesin kapısını çaldı. Ulaşabildiği herkesten yardım istedi. Tüm bu uğraşmalarının sonunda yolu, Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Göncüoğlu kesişti. Orhan Göncüoğlu’ da Suadiyeliydi. Kendi mahallesinin muhtarıyla ilgilendi. Sorunu dinledi ve çabucak devreye girerek, buraya gerekli olan alt geçitin yapılması çalışmasını başlattı.
1915 yılında Bartın’da doğan Hüseyin Orhan Göncüoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini bitirip İnşaat yüksek mühendisi oldu. Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarlığı vazifesinde bulunduktan sonra siyasete soyundu ve 14 Ekim 1973 tarihinde yapılan genel seçimlerde Adalet Partisi (AP) 15. Periyot Zonguldak Milletvekili seçildi. Evli ve bir kız çocuk babasıydı. Orhan Göncüoğlu, Erenköy’de geçit yaptırmak için uğraştığı vakitlerde tek evladı olan kızı Feride, Ankara’da tıp fakültesinde okuyordu.
KIZINI TRAFİK KAZASINDA KAYBETTİ
Takvim yaprakları 20 Haziran 1968’i gösterdiği gün Ankara’da bir kaza oldu. Hacettepe Hastanesi önündeki yokuşta freni patlayan hayvan yüklü bir kamyon, yol kenarında duran bir taksiye sonra bir kamyonete daha sonra da kaldırımda bulunanlara çarparak durabildi. Yaşanan kazada 2 kişi ölürken, 8 bireyde ağır yaralandı. Hayatını kaybedenlerden biri de Hüseyin Orhan Göncüoğlu’nun biricik kızı Feride Göncüoğlu’ydu. Yani semtindeki beşerler ölmesin diye geçit yapılması için uğraşan ve her türlü imkanları seferber eden insanın kızı bir trafik kazasında vefat etmişti. Bu hayatın cilvesi bu olsa gerekti.
Feride kazadan sonra ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kara haber ise ailenin Ankara’daki konutuna çabucak ulaştı. Aile çabucak hastaneye koştu. Devrin Başbakanı Süleyman Demirel ve eşi Nazmiye Demirel’de çabucak hastaneye gitti. Hekimlerin tüm uğraşmalarına karşın ne yazık ki Feride kurtarılamadı. Tek evlatları olan kızı Feride’yi kaybeden aile, kahroldu.
GEÇİDE ‘FERİDE’ İSMİ VERİLDİ
Bu sırada da Suadiye’de yapılan geçit tamamlandı. Büyük uğraşlar sonunda geçidi yaptıran Muhtar Hilmi Öztan bu sefer de geçide verilecek isim için devreye girdi. Orhan Göncüoğlu’nun da müsaadesini alarak kızının anısını yaşatmak hedefiyle bu geçide “Feride Geçidi” isminin verilmesini sağladı. O günden sonra burası Feride Geçidi olarak kaldı. İçinde acıklı bir kıssa de barındıran Suadiye Mahallesi’nin ünlü Feride Geçidi, şimdilerde rengarenk duvar fotoğraflarıyla dikkat çekiyor.
