Damla Güler / milliyet.com.tr – Kırmızı bültenle aranırken 30 Ağustos’ta Arnavutluk’ta yakalanan kripto para borsası THODEX’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in, Türkiye’ye iadesine karar verilmişti. Faruk Fatih Özer, 20 Nisan’da Türkiye’ye getirildi.
Hakkında 40 bin 564 yıla kadar mahpus cezası istenen Faruk Fatih Özer emniyetteki süreçlerinin akabinde Anadolu Adalet Sarayına sevk edildi. Faruk Fatih Özer, Terör ve Örgütlü Cürümler ofisinde yaklaşık 2 saat süren savcılık sözünün akabinde çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı. Özer savcılık sözünde kendisine yöneltilen suçlamalara ait savunmasını bugünkü duruşmayı işaret ederek mahkemede yapacağını tabir etmişti.
MAHKEMEDE NE DEDİ?
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Faruk Fatih Özer, lise mezunu olduğunu söyleyerek şu an çalışmadığını söyledi. Geçimini ailesinin sağladığını söyleyen Özer, “Daha evvel şirket yönetiyordum. Aylık gelirimi hatırlamıyorum” dedi.
Kimlik tespitinin akabinde savunmasına başlayan Faruk Fatih Özer, “Bugün burada iki yıldır üzerime atılan iftiralara yanıt vereceğim. Bu insanların burada olmasının sorumlusu lanse edilmem içimde bitmeyen ızdıraba sebep oluyor. Ben kimseyi dolandırmadım. Cürüm örgütü kurmadım. Bana kumpas kuruldu” dedi.
Ticaret hayatına e-ticaret ile başladığını söyleyen Özer, “Thodex’i birinci kademede çok güç vereceğim bir şirket olarak kurmamıştım” dedi. Thodex’e nasıl üye olunduğunu ayrıntılı bir halde anlatan Özer şirket departmanlarını da anlattı.
Çalışanlarının mukavele yaparak işe başladıklarını anlatan Özer, “İki yıldır tutuklu olan çalışanların şirket yöneticisi olarak benim aldığım kararları ve yaptıklarımı bilmesi mümkün değildir. Haksız ve hukuksuz bir formda iki yıldan fazladır tutuklu olan ablam Serap Özer’in de şirkette rastgele bir yetkisi yoktur. Karar alma yetkisi de yoktur” dedi.
MAHKEME LİDERİ’NDEN ÖZER’E ‘ÇİZGİ ROMAN’ YANITI
Savunmasında çizgi roman karakterlerinin fotoğrafını gösteren Özer’e mahkeme lideri, “Bize çizgi roman karakterlerini göstermenin savunmaya bir katkısı yok. Bu fotoğrafları bize göstermeyin” dedi. Özer ise, “Ben kalması gerektiğini düşünüyorum. Teklifiniz için teşekkürler” dedi.
ÜNLÜLERLE YAPILAN REKLAM ANLAŞMALARI
Ünlülerle olan reklamların fiyatını nasıl karşıladığı sorulan Özer, kasada kalan son paralarla karşıladığını söyledi.
Thodex’in hacklendiğini söyleyen Özer, “Savcılığa başvurdum lakin hücum engellenemedi. İflas etme hakkım olmasına karşın kullanıcıları mağdur etmemek için varlıkları karşılamaya çalıştım. Bir kısım varlıkları geri alsam da birçoklarını alamadım” dedi.
“EN BÜYÜK MAĞDUR BEN VE AİLEMDİR”
Savunmasında sık sık kendisine kumpas kurulduğunu söyleyen Özer, “27 yaşında bir adamın cebinde 2 milyar dolarla cürüm oranının yüksek olduğu Arnavutluk’ta olduğumu daima haber yapılmasını hiçbir savcı harekete geçmemiştir. Güya ölsem rahatlayacaklardı” dedi. Bunun üzerine mahkeme lideri, “Kim kurmuş sana bu kumpası” diye sordu. Özer, “Bilmiyorum. Gerekirse sonsuza kadar araştırıp bulacağım. Bu kumpasın en büyük mağduru ben ve ailemdir” dedi.
“TELEFONUMU SUYA ATTIM GEÇERSİZ KİMLİK ÇIKARTTIM”
“Benim ve ailemin geçmişinde kara leke yoktur” diyen Özer, “İstediği kadar araştırılabilir bulunabilecek tek şey vatan sevgisidir. Bana bu kumpası kuranları kimse araştırmamıştır. Ülkeme dönmeme ve teslim olmama nedenim kendimi aklamak için vakit kazanmaktı. Birinci olarak tüm dijitallerden kurtuldum. Telefonumu suya attım. Tanınmamak için saç sakal stilimi değiştirdim. Turistlerin kamp yaptığı yerlere gittim. 1 ay kadar kaldım. Bu süreçte yüzüm hayli değişmişti. Geçersiz kimlik yaptırdım. Kendime bir telefon aldım. Giderken yanımda nakit para olduğu gerçek değildir. 10-15 bin dolar param vardı. Ben müştekilere ödemeyi babam aracılığıyla yapmadım. Oradaki tüm gereksinimlerimi uydurma kimlikle kendim karşıladım” dedi.
MAHKEME LİDERİ REAKSİYON GÖSTERDİ
Faruk Fatih Özer savunması sırasında mahkeme heyetinin talimat aldığını tez edince ortaya giren mahkeme lideri, “Faruk Fatih Özer Talimat aldığımızı tez ettiğiniz yer neresi? Algı yaratamazsın. Mahkememiz bağımsızdır. Kimseden talimat almayız. Varsa bir kanıtınız bunu kanıtlamak zorundasınız. Varsayımsal bir tezde bulundunuz bunu heyetin reddi olarak kabul ediyorum” dedi. Reddi heyet talebini kıymetlendiren mahkeme talebin davayı uzatmaya yönelik olduğundan reddetti.
“BU EVRAK BENİ REHİN ALMAK İÇİN”
“Ben o mahpusta ölmeyeceğim” diyen Faruk Fatih Özer, “bir gün çıkacağım ve yapılan adaletsizliği yıkacağım. Bu yargılandığım evrak adeleti sağlamak için oluşturmamıştır. Beni ve etrafımdakileri rehin almak için oluşturulmuştur” dedi.
“Savunmamı bir soru sorarak bitirmek istiyorum” diyen Faruk Fatih Özer’e mahkeme lideri, “Senin soru sormaya hakkın yok savunmana devam et” diye yanıt verdi.
“BENİM İÇİN EMPATİ YAPTINIZ MI?”
Savunmasına devam eden Özer, “Çok merak ediyorum mahkeme lideri benim için hiç empati yaptı mı? Yıllarca gecemi gündüzüme katarak büyüttüğümüz şirketimin hiç olmasını düşündü mü sanki? Davanın baş şüphelisinin canına kast edilmesini hiç düşündünüz mü?” dedi.
“EN BÜYÜK MADDİ ZİYAN BENİM”
Hukuk ve adaletin herkese lazım olacağını söyleyen Özer, “Bugün ben pak formda buradaysam yarın da siz burada olabilirsiniz. Bugün burada olmamın tek sebebi bana kumpas kuranlardır. Ben asla ve asla müşterilerime arka niyetli bir plan yapmadım. Tüm müşterilerin maddi kayıplarının kederini yaşamakla bir arada en büyük maddi ziyan yaşayan benim. Şayet ben müşterilerin varlıklarını çalmak isteseydim bunu 4 yılda yakalanmadan yapardım. Cezaevinden çıktığımda müşterilerin maddi kayıplarını karşılayacağıma kelam veriyorum” dedi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 21 sanığın ‘Suç işlemek hedefiyle örgüt kurma ve yönetme’, ‘Bilişim sistemleri banka yahut kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ ve ‘Tacir yahut şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı ve hatadan kaynaklanan malvarlığı pahalarını aklama’ cürümlerinden toplamda 12 bin 164 yıldan 40 bin 564’er yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
