Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nda yaşanan ağaç kıyımına tepkiler sürerken, benzeri bir çevre katliamının Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Avcıpınar Köyü’nde de yaşanmak üzere olduğu belirtildi.
TANAP Doğalgaz Boru Hattı’nın geçtiği ve 1’inci derece arkeolojik sit alanı yakınında olan köyde, altın, kurşun, çinko, bakır ve gümüş madeni elde etmek için patlatmaların yapılacağı ve topraktan çıkacak asbestin kansere yol açacağından endişe duyuluyor.
AVC Anatolia Resources Mad. San. Tic. A.Ş. isimli şirket tarafından yapılacak ‘maden arama ve atık depolama tesisi’, köylüler tarafından protesto edildi. Avcıpınar Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleri, köyde yaşayan vatandaşlar ve çevre köylerden gelenler, bölgede maden aranmasını karşı olduklarını belirterek açıklamada bulundu.
“VALİLİK KARARINI PROTESTO EDİYORUZ”
Köylüler tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
* “Yüzyıllardır atalarımızın, dedelerimizin yaşadığı bu topraklarda yapılacak maden tesisi öncelikli olarak bu topraklardaki yaşam hakkımızı tehdit etmektedir. Madenin çıkarılacağı bölgedeki toprak yapısı asbest içeriğinin yüksek olması nedeniyle maden faaliyetlerinin yürütülmesi ve bu madenin kamyonlarla taşınması sırasında bu asbest maddesi bütün çevre köylere yayılacak, insan hayatını ve sağlığını tehdit eder seviyeye gelecektir. Dünyada kansorejen maddeler listesinde ilk sırada asbest maddesi, ‘kesin kanserojen’ tanımlaması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır.
“MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK”
* Söz konusu maden projesi ile ilgili olarak Sivas Valiliği’nin vermiş olduğu ‘ÇED gerekli değildir’ kararı projenin hayata geçmesiyle beraber köylerde yaşayanların yaşam alanlarına, sağlıklarına, köylerin tarım arazilerine, hayvancılığa, su mirasına, havaya, sosyal yaşantıya, ekolojik yapıya, güvenliğe, tarihi ve kültürel mirasa, doğal varlıklara ve biyolojik çeşitliliğe zarar verecektir. Bizler Sivas Valiliği’nce verilen ÇED gerekli değildir kararını protesto ediyoruz. Yapılacak bilirkişi incelemesinde bu itirazlarımızın haklılığı ortaya çıkacaktır. Bu konudaki kararlılığımız ve mücadelemiz sonuna kadar artarak devam edecektir.”
