Emek ve Demokrasi Platformu çatısı altında bir araya gelen siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, artan hayat pahalılığı ve peş peşine yapılan zamlara tepki göstermek için Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. CHP, EMEP, Tüm Emeklilerin Sendikası, ADD, Hacı Bektaşi Veli Derneği, Eğitim Sen, SES, DİSK Emekli Sen, BES, Kayseri İşçi Birliği’nin üye ve temsilcilerinin yanı sıra CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ve CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin’in de katıldığı eylemde katılımcılar adına açıklamayı Emekliler Sendikası Şube Başkanı Ali Gül yaptı.
“GÖSTERMELİK ARTIŞLAR CEBİMİZE GİRMEDEN ERİDİ”
Gelen zamların ardından geçinemez duruma geldiklerini söyleyen Ali Gül, şunları söyledi:
* “Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Asgari ücrete, maaşlarımıza ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha ceplerimize girmeden eriyip, buharlaştı. Toplumun geniş kesimlerinin temel harcama kalemleri olan kira, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve gıda ürünlerinde yapılan fahiş zamlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemi imkânsız hale getirdi.
* Ekonomik buhrandan çıkış yolu bulamayan saray yönetimi, son olarak ÖTV, KDV, araçlara iki vergi oyunlarıyla suçunu gizlemek istese de temel gıda ürünlerinde yaşanan fahiş fiyatları kontrol edemiyor, halkın bu konuda oluşan öfkesini dindiremiyor. Son bir yılda temel gıda maddelerine gelen yüzde 100’leri aşan zamlarla krizin derinleşmesinin sorumluluğundan kaçamaz olmuştur.
* Son olarak her gün yapılan akaryakıt ayarlamalar ile yeni bir ilizyon yaratmak istercesine yapılan zamlar, yoksul halkın giderlerini yüzde 300’lere varan fahiş artışlarla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur.”
“SEFALET VE AÇLIK BÜYÜYOR”
Hükümetin çılgın projeler, hazine garantili işler, hazine garantili mevduatlarla halkın alın terini yandaşın kasasına aktardığını öne süren Gül, buna karşılık halkın batağa saplandığını belirterek şöyle devam etti:
* “Yıllardır devam eden ekonomik ve yönetsel kriz aşırı zamlar nedeni ile tüm birikimlerini tüketen esnaf ve halk, kredi ve daha fazla borçlanarak her gün biraz daha batağa saplanmaktadır. Herkes biliyor ki; yaşanan bu durumun tek sorumlusu tek adam rejimi ve onun emek düşmanı politikalarıdır. Kendi yandaşlarının kasaları daha fazla dolsun diye, çıkar çevrelerinin çarkları dönsün diye halk yoksullaştırılıyor, sefalet ve açlık büyüyor.
* Saray iktidarı, emekten ve halktan yana çözüm yerine itirazlarını dile getirenleri, sokağa çıkanları 15 Temmuz darbecilerine benzeterek tehdit diline sarılıyor, toplumsal tepkiyi korkuyla bastırmaya çalışıyor. Kendine gelince bana yasa, vatandaşa gelince anayasa ve kanunlar devreye giriyor.
* Ülkenin dört bir yanında yurttaşlar evlerine ve işyerlerine gelen fahiş faturalar yakıp ‘geçinemiyoruz’ diye sokağa çıkıyor. İllerde başlayan zamları durdurun demokratik eylemleri terörize edilmek istense de, halk haklı çığlığını aynı taleplerle dört bir taraftan yüksek sesle dile getirmeye devam ediyor.”
