EFNAN ATMACA- Şöhreti 11 yaşındayken tadan, kanser dahil birçok badireler atlatan Minogue; aşkın, uğraşın, özgürlüğün sembolü hemcinsi, namı başka “Kaldırım Serçesi” Edith Piaf’ın müziğinden esinlenilen “Padam Padam” parçasıyla yeni bir bahar yaşıyor. 55 yaşındaki Minogue, 72 yıllık müzikten esinlenen, birebir ismi taşıyan “Padam Padam”la müzik listelerinde tepeyi zorlarken 10 yılda bu kadar süratli alkış alan bir hit’e de imza attı. Eleştirmenlere nazaran bu muvaffakiyet, kapitalizmin uygunca bunalttığı günümüzde isyana ses olan müzikten ilham almasından kaynaklanıyor. Minogue ise hem şaşkın hem keyifli; “Kariyerim için inanılmaz bir dönüş. Desteğinize çok teşekkür ederim. Bu müziğimin başarısını mümkün kılan herkese müteşekkirim. Sizleri çok seviyorum” diyor.
Direnişin sesi
“Padam, Padam” hiç kuşkusuz Piaf’ın meşhur ettiği en dokunaklı müziklerden biri. Müzik geçmişe, geride kalan aşklara ve kıymetlere güzelleme yapıyor. Ferdi bir hasret kadar eski kıymetlere de gönderme var dizelerde. Aralık 1915’te, Fransa’nın en hüzünlü vakitlerinde doğdu Piaf. Edith Giovanna Gassion ismini verdiler ona. Edith ismini, Fransız askerlerini Alman esir kamplarından kaçırdığı için yakalanıp idam edilen İngiliz casus-hemşire Edith Cavell’den aldığını çok sonra öğrendi. Kendisine yakıştırılan serçe manasına gelen “Piaf”ı ise 20 yaşında geldiğinde kazandı. Dünya savaşının ortasında, yoksulluğun en tabanını gördüğü periyotta sesiyle direndi Piaf. Sesi direnişin de sembolü oldu. Umutsuz aşklara, yorgun vakitlere, paramparça hayatlara ağıtlar yaktı her müziğinde.
Umudun sembolü
1.45 uzunluğundaki Piaf her geçen gün daha da büyüdü, 1962 Eylül’ünde Eyfel Kulesi’nin balkonundan müzikler söylediğinde kulenin görkemini bile gölgesinde bıraktı. Sonraki yıl da veda etti dünyaya. Türkçede aşkı ve isyanı anlatan en değerli şairlerden Attila İlhan “Piaf’ın ölmesi gerçekte, kıyısından köşesinden bizim de tanıdığımız eski bir Fransa’nın ölmesi demekti” demişti bir yazısında. “Padam Padam” ise bu kırık dökük hayatın dışavuruşu. Minogue ile birlikte bu şarkıyı yine hatırlamamız da aşka ve geçmişe hasretin bir delili.
Yeniden başlama gücünün simgesi
Öylesine manalıdır ki Edit Piaf’ın “Padam Padam” müziği… 2007’de çekilen “Kaldırım Serçesi” isimli sinemada Edith Piaf’ı canlandıran Marion Cotillard, bu şarkıyı söylerken yere yığılır. Hayat yorgunluğunun bir simgesidir aslında bu müzik lakin tıpkı vakitte bir yol gösterici. Yine başlama gücünün, umudun simgesi. Tıpkı sinema “Şov devam etmeli” cümlesinin üzerine basan çarpıcı bir sahneyle sona erer. Aşikâr ki Piaf, yıllar sonra da kimin neye muhtaçlığı varsa müzikleriyle rehber olmaya devam ediyor. Meslektaşı ve hemcinsi Kylie Minogue’a tekrar başlama talihi veriyor. Onun aracılığıyla bize de iletisini yolluyor ve neleri kaybettiğimizi gösterip uğruna savaşmamız gereken pahaları hatırlatıyor.
