Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinin Yiğitler köyünde 1946’da doğan Zeki Okuyucu, 1951’de köylülerin kendi uğraşlarıyla yaptığı okulda okuma yazma öğrendi. Köyün birinci okuma yazma öğrenen 4 şahsından birisi olan Okuyucu, 1964 yılında Kayseri’deki Pazarören Köy Enstitüsü’nden mezun oldu. Okuyucu, evvel kendi köyünde sonra Anadolu’nun farklı vilayetlerindeki köylerde öğretmenlik yaptı. 1985’te Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın yurt dışı görevlendirme imtihanını Türkiye 11’incisi olarak kazanan Okuyucu, Almanya’da 7 yıl Türk çocuklarına öğretmenlik yaptı ve 1995’te emekli oldu.
NOBELLİ BİLİM İNSANLARININ ORTASINDA DOKTORA
Meslek hayatı boyuncu binlerce öğrenciyi yetiştiren Okuyucu, kendi çocuklarına ve torunlarına da öğrenme ve öğretme aşkını aşıladı. 2’si eğitimci, 1’i devlet memuru 3 çocuğu ile 2’si ODTÜ’lü bilim insanı, 2’si lise öğrencisi 4 torunu da Zeki Okuyucu’nun yolundan gidiyor. Zeki Okuyucu’nun torunlarından ODTÜ Metalurji ve Materyal Mühendisliği Kısmı’nı bitirip, yüksek lisansını yapan ve üniversitede araştırma vazifelisi olan Can Okuyucu, dünyanın en esaslı araştırma üniversitelerinden MIT’e burslu olarak doktoraya kabul edildi. Ağustos ayında ABD’ye giderek doktoraya başlayacak olan Can Okuyucu, DHA’ya konuştu. Okuyucu, MIT’ın bünyesinde 100 civarında Nobelli bilim insanını barındıran bir enstitü olduğunu söyledi.
‘ÇALIŞMALARIMI TAMAMLAYIP ÜLKEME DÖNECEĞİM’
Temel çalışma alanlarının gerecin tabiatını anlamak olduğunu belirten Okuyucu, üniversitenin birinci devirlerinden itibaren yurt dışı dayanaklı projelerde alanında gelişmek üzere yer aldığını, 2’nci sınıfta Amerikan Hava Kuvvetleri Bilimsel Araştırmalar Ofisi’nin dayanağıyla yürütülen bir projeye dahil olduğunu kaydetti. Kimya mühendisi eşi Naz Okuyucu ile Amerika’ya gideceğini belirten Okuyucu, “Benim hocam da vaktinde yurt dışında farklı yerlerde araştırma merkezlerinde çalışma fırsatı bulmuş, doktora yapma fırsatı bulmuş, gün gelince dönmüş ve kendi üzere beşerler yetiştirmiş. Ben de günün sonunda oradaki çalışmalarımı tamamlayıp, kendimi geliştirip, buraya gelip, benim üzere beşerler yetiştirmek istiyorum. Bence gelip doğdunuz yeri, bu toprakları, bu üniversiteyi unutmadan sizin bu imkanlara sahip olduğunuz üzere öbür insanların da bu imkanlara sahip olmasını çalışmaya sağlamalısınız. Ben bunu bir vazife olarak görüyorum ve bu idealizmle de yoluma devam ediyorum. Eğitimci bir aileden geliyorum. Bu kültürle de bunu devam ettirmek istiyorum. Bu dünyada hoş bir iz bırakmak istiyoruz. İnsanlara bir yararımız dokunsun, hoş işler yapalım, hoş işlere imza atalım diyoruz. Tahminen bizim yaptığımız şey direkt atomu parçalamayacak; fakat en azından kimi şeylerin öncüsü olabilir” ifadelerini kullandı.
‘TORUNUMLA GURUR DUYUYORUM’
Dede Zeki Okuyucu da torunu ile gurur duyduğunu söz ederek, “Her vakit kendisiyle, başarısıyla gurur duyduk. Amerika’da MIT’e doktorasını yapmaya gidecek. Öbür torunum da Can’ın kuzeni Elif Okuyucu da ODTÜ’de Kimya Mühendisliği okuyor. O da inşallah hoş bir okulda yurt dışı tahsiline devam eder. Öbür torunlarım da lise 2’de ve çabalı bir biçimde tahsillerine devam ediyorlar” diye konuştu.
