Ege Üniversitesi’nde vicdanları sızlatan cinsel atak olayı, hastanedeki bir hemşire tarafından ortaya çıkarıldı. 4’üncü evre akciğer kanseri olan N.C., 24 Nisan’da Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Durumu berbatlaşan N.C.’nin 5 Mayıs tarihinde itibaren şuuru kapandı. Argümana nazaran N.C., Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Kolu Ağır bakım ünitesinde yatarken, 17 Mayıs’ta hastanede hemşire olarak misyon yapan E.K. tarafından nitelikli cinsel taarruza uğradı. N.C.’nin yattığı odaya ilaç almak için giren hemşirelerden E.E. ise yaşanan olayı görüp, durumu üstlerine bildirdi.
CİNSEL HÜCUM GÜVENLİK KAMERASI KAYITLARINDA DA TESPİT EDİLDİ
Yoğun bakım ünitesindeki güvenlik kameralarını izleyen güvenlik işçisi, nitelikli cinsel saldırıyı kameradan tespit etti ve imgelerle birlikte polise şikayette bulunuldu. İhbar üzerine çalışma başlatan polis, kuşkulu E.K.’yı Bayraklı ilçesinde bir yerde eşiyle birlikte yemek yerken gözaltına aldı.
ŞÜPHELİYE GÜVENLİK KAMERASI İMGESİ İZLETİLDİ
Emniyette tabir veren E.K., “N.C. isimli hastayı ismen tanıyorum. Kendisi ağır bakım servisinde yatan hastadır. Kendisinin ne hastalığı olduğunu tam ayrıntılı olarak bilmiyorum. 17 Mayıs’ta N.C.’nin ilaçlarını saat 17.00-21.00 ve 03.30 sıralarında ben verdim. Verdiğim ilaçlar antibiyotikti fakat tam ne işe yaradıklarını bilmiyorum. Elektronik sistemde hangi ilaç verileceği yazıyor. Ben de buna nazaran N.C.’ye ilaçlarını verdim” dedi. Akabinde E.K.’ya güvenlik kameraları tarafından görüntülenen cinsel hücum anına ilişkin kayıt izletildi. E.K. ise “Hastaya vermiş olduğum ilaçlar kendi elektronik sisteminde bulunan ilaçlar, imajların devamı için söyleyecek rastgele bir şeyim yoktur” dedi.
‘SADECE TEŞEBBÜS ETTİM’
Emniyetteki sözlerin akabinde E.K., sevk edildiği mahkemede savcıya tekrar tabir verdi. Emniyetteki tabirinde yanlış anlaşılma olduğunu savunan E.K., “Yoğun bakımda yatmakta olan N.C. isimli bayanın göğüslerine dokunduğum hususu doğrudur. Cinsel organımı açıp, yanaştırdığım da doğrudur. Yalnızca teşebbüs ettim” diyerek pişman olduğunu söylediği öğrenildi.
Tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen E.K., burada verdiği tabirde de “Söz konusu olay doğrudur. Olayı ben gerçekleştirdim. İmajları kabul ediyorum” dedi. E.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
HER ŞEY İMGELERDE AÇIK
Olayla ilgili hazırlanan güvenlik kameraları izleme tutanağında E.K.’nın birinci olarak N.C.’nin yanına gelip ilaç verdiği, sonrasında sol tarafına geçip N.C.’yi kendine çektiği, akabinde da nitelikli cinsel saldırıyı gerçekleştirdiğinin altı çizildi. E.K.’nın, bu sırada N.C.’nin bağlı olduğu monitörleri de denetim ettiği ve yaklaşık 15 dakika sonra ani bir hareketle hastanın üzerinden inerek alt kıyafetini üst çektiği, yatak korkuluğunu üst kaldırdığı, hastanın yatağını düzelttikten sonra yanından ayrıldığı da tekrar izleme tutanağında yer aldı.
OLAYI DİĞER BİR HEMŞİRE ORTAYA ÇIKARDI
Durumu görüp, ilgililere bildiren hemşire E.E.’nin tabirinde, “Saat 03.30 sıralarında çalıştığım 3’üncü basamak ağır bakımdan, 2’nci basamak ağır bakıma ilaç almak için gittim. Geç saat olduğu için hastalar rahat uyusun diye ağır bakımın ışıkları kapalıydı. E.K.’nın birlikte nöbette olduğu hemşire moladaydı ve E.K. ağır bakımda yalnızdı. 2’nci basamağa ilaç almaya girdiğimde E.K.’nın sağdaki birinci yatakta bulunan N.C. isimli hastanın yatağının üzerinde olduğunu gördüm. İlaç almaya odaklandığım için çok dikkatli bakamadım. E.K. bana seslendi. Tekrar ona gerçek döndüğümde E.K.’yı hastanın yatağının baş ile gövde kısmında ve dizlerinin üstüne çökmüş vaziyette gördüm. Gördüklerime emin olamayıp, ilaçları almaya gittim. E.K. da ellerini yıkayıp, peşimden geldi. ‘Ne arıyorsun?’ diye sordu. ‘Hallediyorum’ dedikten sonra ilaçları alıp direkt çıktım. Akabinde da durumu üstlerime bildirdim” dedi.
HAYATINI KAYBETTİ
Ege Üniversitesi Hastanesi idaresi tarafından E.K. hakkında dekanlık tarafından disiplin soruşturması başlatıldığı öğrenildi. Ayrıyeten ağır bakımda meydana gelen cinsel taarruzla ilgili olarak soruşturma sürerken, akciğer kanseri olan N.C.’nin de dün ömrünü yitirdiği ve bugün toprağa verildiği öğrenildi.
