Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Mustafa Destici, CNN Türk canlı yayınında Meltem Bozbeyoğlu’na siyaset gündemine ait açıklamalarda bulundu.
BBP önderi Destici’nin açıklamalarından satır başları şöyle; Biz alandayız, çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hem Cumhur İttifakı olarak hem BBP olarak bugün İstanbuldayız. Dün Eskişehir’deydim. Ondan bir gün evvel sayın Cumhurbaşkanımızla ve sayın Bahçeli ile birlikte Malatya ve Sivas’taydık.
Avrupa ve yurt dışında da iştirak yükseldi. Görebildiğim kadarıyla iştirak yüzde 5 arttı. Yurt dışında sandıklarda sona erdi, gümrüklerde devam ediyor. Daha da artacaktır gümrüklerle birlikte. Burada da ben iştirakin düşmeyeceğini, yükseleceğini düşünüyorum 1-2 puan da olsa. Yarın da inşallah Hatay’da olacağız. zati birinci günden itibaren depremzedelerimizin yanındayız.
Sayın Cumhurbaşkanımız 49.5 aldı. En yakın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na 7’li masanın adayına da 5 puan üzere bir fark attı. Tabi bu 5 puan 3. adaya giden oydu. Sayın Sinan Oğan’a giden oydu. Tabi Sinan Oğan CET İttifakı adyaı olarak çıktı. CET İttifakı’nın seçimlerde aldığı oyla Sinan Oğan’ın aldığı oy bir değildi. Bizim ittifakımıza baktığınızda bizim ittifak partilerimiz aldığı oy 49.5. Kılıçdaroğlu onu sağlayamadı. Birebir şey Sinan Oğan için de geçerli. CET İttifakı 2.4 oy aldı. Lakin Sinan Oğan 5.17 oy aldı. Sinan Oğan aşikâr hassasiyetler öne sürmüştü. Biz de yaptığımız görüşmelerde çervesindeki arkadaşlarla ve bu ileri sürülen 4 husus ya da prensip manasında sunuldu.
SİNAN OĞAN’IN BİR TALEBİ OLDU MU?
Bir talebi olmadı benim bildiğim. Bir şey de teklif edilmedi. Kendisinin bu manada bildiğim kadarıyla talebi olmadı. Yalnızca terörle uğraş şu an en güzel yapıldığı periyodu yaşıyoruz. Herkes şahit. Tüm dünya, herkes biliyor. İkincisi anayasanın birinci 4 unsuru, 66. unsur bunlarla ilgili zati bir sorun yok. Başkası de sığınmacılarla ilgili. Sığınmacılarla ilgili biz de esasen sığınmacıların bir an evvel geldikleri yere, memleketlerine gönderilmesini savunuyoruz, başaracağız. Lakin bunu Stalin prosedürüyle ya da Çarlık Rusya’sı başında yapmayacağız. Onların Çerkeslere ya da Kırım Tatar Türklerine yaptıkları üzere yapmayacağız. İnsani olarak, bu toprakların mayasına uygun olarak özüne, irfanına, inancına, kültürüne uygun olarak göndereceğiz. Ve milletlerarası hukuka uygun olarak göndereceğiz.
ÜMİT ÖZDAĞ’IN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA DESTEĞİ
Kılıçdaroğlu ve Özdağ ortasında yapılan mutabakatın bir değerinin olmadığı, geçerliliğinin olmadığını söylüyorlar. Ali Babacan’ın açıklamalarında dedi ki; ‘CHP Genel Lideri ile Ümit Özdağ ortasında yapılan bir mutabakattır. Hasebiyle bizim için aslolan bizim daha evvel 6’lı masa olarak varıdğımız mutabakatlardır, ortaya koyduğumuz çalışmalardır, metinlerdir. Anlaştığımız üzerinde ve uygulamadır’ dedi. Yani şunu söylemek istedi; ‘Onlar orada bir metin imzaladılar fakat bu uygulanmaz Temel olan bizim imzaladığımız mutabakatlar ve kamuoyuyla paylaştığımız metinler’ dedi.
Dolayısıyla o mutabakatın yalnızca Ümit Özdağ’ın partisinin oyunu almaya yönelik olarak bir muahede olduğunu biz Ali Babacan’ın kelamlarından anlıyoruz. Zafer Partisi’ne, CET İttifakı’na oy veren ya da milliyetçi hislerle o metinleri yazanları temel alacak seçmene benim açık uyarımdır. Ali Babacan’ın açıklamalarından o metnin geçerliliği olmadığını ve uygulanmayacağını söyledi. ‘Önemli olan uygulamadır’ diyor.
HDP İKİNCİ TIPTA İSİM VERMEDEN ‘KILIÇDAROĞLU’ DEDİ
HDP, YSP, PKK’nın siyasi uzantıları tabanlarına ya da Ümit Özdağ, Zafer Partisi ile Kılıçdaroğlu ortasında varılan mutabakatı tabanına nasıl anlatacakları düşünürken bu türlü birgeçiş formülü düşündüler diye düşünüyorum. Bu türlü bir açıklama yapmayı düşündüler. Dün de aslında Pervin Buldan’ın açıklamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edeceklerini söylemişlerdi. Bugün de birebir formda ‘Biz Erdoğan’ın değişmesini istiyoruz’, ‘Önemli olan Erdoğan’dan kurtulmak’ diye aslında açık bir bildiri verdiler. HDP tabanına bunu anlatamayacağı için isim vermedi. 7’li masa pazarlık üzerine kurulmuş bir ittifaktır. Bütün genel liderler cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Meral Akşener bunu masadan kalktığında da açık formda tabir etmiştir. Özdağ, Kılıçdaroğlu seçilirse ülkede iç savaş, kaos çıkar demişti, gerçek söyledi. Ben de tıpkı kanaatteyim. İç savaş olmasa bile bir kaos olacaktır. Meclis’te çoğunluğun yok nasıl yapacaksın? Özerkliği de senin Meclis’ten çıkarman lazım. Millet ‘dur’ dedi. Kazanılmasa bile meclis çoğunluğu Millet İttifakı’nda olacak diyorlardı, millet buna geçit vermedi. Erdoğan’a oy verecek seçmen rehavete kapılmasın. 14 Mayıs’ta 7. ortakları HDP’yi de yanlarına alarak sandıkta çok agresifleştiklerini gördük.
“SİNAN OĞAN’A DAYANAK VEREN SEÇMEN SAKIN BU MUTABAKATA ALDANMASIN”
Yine milliyetçi seçmene davet yapmak istiyorum. Sırrı Sakık’ın açıklamaları, HDP ile Kılıçdaroğlu’nun görüşmeleri daha evvel Kandil’den, HDP’den yapılan açıklamalar… Ben şunu açıkça söylüyorum. Kılıçdaroğlu çıkıp da bugün bile hala ısrarla söylediği mahallî idareler özerklik kuralını kesinlikle getireceğim’ diyordu. Bundan vazgeçtiğini söyledi mi? Söylemedi. Suriye’nin kuzeyinde YPG, ABD dayanaklı, PKK=YPG, bunu herkes biliyor. Münasebetiyle orada bir diğeri olacağını PYD/YPG olsun kelamından geri adım attı mı? Atmadı. Ya da Sırrı Sakık’ın dediği üzere, Öcalan da dahil olmak üzere tüm PKK’lıların çıkarılacağını söyledi. Bunlarla ilgili bu mutabakatta bile ya da Zafer Partisi ile görüşmesinden sonra Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları oldu mu? Olmadı.
Kılıçdaroğlu bir taraftan PKK/HDP’nin takviyesini kaybetmek istemiyor, onlara farklı kelam veriyor. Bu taraftan Zafer Partisi’nin takviyesini almak için onlara bir mutabakat imzalıyor. Anlaşıldığı kadarıyla bir kaç da bakanlık taahhüdünde bulunmuş ki Meral Akşener de ‘Vereceği bakanlıklar bizim ittifakımızdan değil. CHP kendi hissesinden, payından verebilir. Yoksa Millet İttifakı’nı bağlayan bir şey yoktur’ dedi.
Sinan Oğan’a dayanak veren seçmen sakın bu mutabakata aldanmasın. Bu mutabakat yalnızca aldatmadır. Bir kandırmacadır. Orada asıl alınmak istenen bakanlıklardır. Kılıçdaroğlu o mutabakata uymayacaktır. Buna uymayacağını Ali Babacan’ın da HDP açıklaması da göstermiştir. O da yalnızca kazanırsa vereceği bakanlıklarla bu işin içinden sıyrılacağını düşünmüştür.
“BAKANLIK TALEBİNDE BULUNDUĞUNU BİLİYORUZ”
AK Parti ile yaptığı görüşmede de sayın Özdağ’ın bir kaç bakanlık talebinde bulunduğunu biliyoruz. AK Parti tarafından da bu teklifin reddedildiğini biliyoruz. Şayet AK Parti bunu kabul etseydi tahminen de bugün Cumhur İttifakı’na dayanak ya da sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir takviye açıklanacaktı.
