İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, beklenen büyük İstanbul depreminin herkesin kâbusu olduğunu vurgulayarak “Allah gecinden versin. Geç olması duamız çünkü ne yazık ki çok eksiğimiz var. 1999 yılından bugüne yürüdüğümüz hız ile hareket edersek 80 sene de geçse İstanbul’un dönüşümünü tamamlayamıyoruz. Kanal İstanbul yapacağız diye gecelerini, gündüzlerini o işle meşgul edebiliyorlar. Niye? Orada birilerinin arsası var. O işi bırakın, milletin işini çözelim” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ’ın, “İstanbul Yenileniyor” projesi kapsamında 14 Nisan 2023’te temelini attığı, yaklaşık bin 200 kişinin yaşadığı Kartal Kaper Sitesi’ndeki hak sahiplerinin yaşayacağı daireleri belirlemek üzere noter huzurunda kura çekimi yaptı.
“BİR HANEYİ DÖNÜŞTÜRMEK DÖRT CANI KURTARACAK”
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen kura törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, CHP Parti Meclisi Üyeleri Mahir Yüksel, Cem Aydın, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da katıldı. Kura çekiminden önce konuşan İmamoğlu “Türkiye’de hane halkının ortalamasını 4 kabul edebiliriz. Bir haneyi bile dönüştürmenin 4 canı kurtaracağı çok net. Allah korusun, Allah gecinden versin İstanbul’da deprem meselesi hepimizin kabusu. Allah gecinden versin diyoruz çünkü tarihsel süreçte doğanın ortaya koyduğu bir gerçekle depremin olmaması diye bir kavram yok, olacak. Ama geç olması duamız çünkü ne yazık ki çok eksiğimiz var. Yani yapmamız gereken, başarmamız gereken ve sonuçlandırmamız gereken çok işimiz var” dedi.
“HİÇBİR GAYRETİ KÜÇÜMSEMİYORUM”
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıkıcı etkilerine dikkat çeken İmamoğlu “1999 depremiyle tekrar deprem gerçeğiyle sarsıldık ve bunun bir gerçek olduğunu, var olacağını ve can aldığını gördük. O günde beni de İstanbul’da herkes bir gayret içerisinde. Hiçbir gayreti küçümsemiyorum. O dönemin hükümetinden başlayın, sonraki hükümetler, yöneticiler aynı zamanda belediye başkanları, hem o dönemim partileri, hem sonraki dönem hizmet edenler, bizler hep birlikte hizmet ediyoruz. Bu hizmetin yok sayılması mümkün değil ama eksiklerimizi görmek, hatalarımızı görmek ve ona göre de bir yol yürüyüş biçimini ortaya koymakla da yükümlüyüz” dedi.
“80 SENE DE GEÇSE TAMAMLAYAMAYIZ”
“1999 yılından bugüne yürüdüğümüz hız ile hareket edersek 80 sene de geçse İstanbul’un dönüşümünü tamamlayamıyoruz” tespitini yapan İmamoğlu şöyle devam etti:
– O zaman başka bir şey yapmamız lazım. Hızlı hareket etmemiz lazım. Ve zaman kaybetmememiz lazım. Bu büyük bir seferberlik aslında bahsettiğimiz şey. Kaper Sitesi bile 2017’de riskli yapı ilan ediliyor.2019’da yıkılıyor. Anlaştım denirken olmuyor. Yeniden başlanıyor. Şimdi tabii hızla inşaatı devam ediyor. 2023 yılındayız, muhtemelen inşaatın 1.5-2 yılı var. 2 yıl daha üstüne koyarsak 2025. Yani 8 sene. Bunlar çok uzun süreler. Bu işler böyle olmayacak. Hızlı olmak zorunda. Ben her birinizin yuvası sağlam olursa kafamı yastığıma rahat koyabilirim.
“GÖRÜYORUM, AYIPLIYORUM”
Bütün bunlar için kanuna ihtiyaç olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
– Hukuksal bir zemine ihtiyacımız var. Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşları bir arada hareket etmeli. Kamu bankaları kapıların ardına kadar açmalı. Allah aşkına bu işin partisi olur mu? Bu işin partisi olmaz. Bu işin siyaseti hiç olmaz. Burada yaşayan her vatandaşımız bizim için kıymetli. Bu alanda beraber üretelim, iş birliği yapalım. Çıkalım milletin huzuruna ‘biz beraber yaptık’ diyelim. Birbirimizi alkışlayalım, ellerimizi tutalım, ayağa kaldıralım. Böyle olmalı. İş böyle yürümedi ama. Yürümemesi için de gayret sarf ediliyor. Ben bunu görüyorum. Ayıplıyorum. Ama yine de bunu ısrarla söyleyeceğiz.
– Hep birlikte bu işi beraber çözelim, beraber üretelim. Bu yasal zemini birlikte oluşturalım. İstanbul şehrini yok saymadan, ilçe belediyesini yok saymadan hep birlikte kotararak, kamu bankalarının kaynaklarında KİPTAŞ’ı kenara iterek değil. Kiptaş parayı alıp cebine koymuyor ki. Vatandaş adına inşaata harcayacak. Biz başka kaynak bulur muyuz? Onu da buluruz. Ama biz diyoruz ki, o kaynağı da bulalım, devletimizin kaynağını da kullanalım. Hep birlikte ayağa kaldıralım İstanbul’u. Bir an önce insanların kaygılarını, yaşadığı binalarda giderelim.
“HIZLI TARAMA YÖNTEMİNİ KÜÇÜMSEDİLER”
İstanbul’da uyguladıkları hızlı tarama yöntemini bakanlığa da önerdiklerini ama bu çalışmanın küçümsendiğini ifade eden İmamoğlu “Uzaktan seyreden bir takım tavırlara sahipler ama aslında biz hızlı taramayla insanların evlerinin durumunu bir ön tespitini yapıyoruz. Tabiri caizse sıkıntı varsa binanın kapısını sert çalıyoruz. 113 bin binayı ziyaret edip 35 binini inceledik. Bütün bunları liyakatle yaptık” dedi.
“BİZİM BU DÖNEM GİTMEYE NİYETİMİZ YOK”
İmamoğlu seçim dönemi yaklaşırken açıklanan sosyal konut projelerine işaret ederek şunları dile getirdi:
– Bazen ben bile utanıyorum. Niye utanıyorum? 300 bin sosyal konut, 400 bin sosyal konut, 500 bin falan… Bunlar havada uçuşuyor. Bunlara gerek yok. Seçim yaklaşıyor diye özellikle İstanbul manşeti atılarak bu iş yapılıyor. Sanki İstanbul Patagonya’da bir yer. İstanbul hepimizin. İstanbul’da bir belediye başkanı var. Bir Allah’ın günü ‘sizin masanız ayrı, bizim masanız ayrı’ dedik mi? Demeyiz. İstanbul belediye başkanlığı kimin? Milletin, 16 milyon insanın. Seçimle gelir, yarın da gider. Bizim bu dönem gitmeye niyetimiz yok, onu söyleyeyim de… Kurumlar bizim. Biz orada beraber çalışacağız. Millet bizi bir arada çalışırken gördü mü mutlu olur. Seçimden önce ‘vay işte biz orada Ekrem İmamoğlu’nu azıcık aşağı nasıl basarız?’ vesaire gibi hamleler, şunlar, bunlar…. Çok önemli değil. Biz işimize bakacağız. İlk günden beri bu işin partisinin olmadığını söyledik. Hep beraber çalışmayı öğrenmeliyiz. Bunu yasaya bağlamalıyız.
“BUNLAR HALKÇI ÇÖZÜMLER DEĞİL”
Göreve geldiklerinden beri deprem için tek çatı altında birlikte çalışılacak bir sistem kurulmasını önerdiklerini hatırlatan İmamoğlu “İstanbul Deprem Başkanlığı, İstanbul Deprem Konseyi, İstanbul Deprem Heyeti, adına ne dersek diyelim bir çatı altında çalışmamız gerektiğini önerdik. Öyle bir yapı kurardık ki örneğin Kaper sitesinin 3 yıl beklemesine gerek kalmaz bir günde karar çıkardı. Buna hiç kulak asmıyorlar. Ama bir tane Kanal İstanbul yapacağız diye gecelerini, gündüzlerini o işle meşgul edebiliyorlar. Niye? Orada birilerinin arsası var. O işi bırakın, milletin işini çözelim. İstanbul’da askeri alanlar tek tek imara açıldı, büyükşehir belediyesi yok sayılarak. Yüzde 85’i lüks konut oldu. Yanına yaklaşamazsınız. 15-20 milyondan aşağıya konut bulamazsınız orada. Bunlar halkçı çözümler değil. Biz halkçı çözümler üretirsek bu milleti mutlu edebiliriz” dedi.
“BEN SİZİN EMANETÇİNİZİM”
İmamoğlu yerel seçim mesajı da vererek şunları söyledi:
– Sizlerin oylarınıza talibiz. Ama her şeyden önce gönlünüzdeki sevgiye talibiz, oy verseniz de vermeseniz de. Oy peşinden gelir. Önce ona talibiz. Bize vereceğiniz her oy bizi daha güçlü kılacak. Daha çok iş üreteceğiz, göreceksiniz. Ve vatandaşımızın beklediği huzur, güven ortamını daha fazla yaşatacağız size. Kiptaş’ın size ait bir şirket olduğunu size göstereceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin size ait belediye olduğunu göstereceğiz. Ben sizin emanetçinizim. Bir kuruşunuza bile sahip çıkan emanetçinizim, benimle çalışan her arkadaşım öyle olacak. Ve devletin, milletin parası, hijyenik yönetilecek. Kimsenin eli değmeyecek. Böyle olunca Allah şahittir ki bereketi bol oluyor. Bizim bütçemiz bereketli kardeşim. İsrafa, ranta, milletin parasını çarçur etmeye son. Huzura, berekete, insanını korumaya devam. Bu şekilde yolumuza tam gaz devam edeceğiz.
Konuşmaların ardından, Bakırköy 23. Noter başkatibi Nurettin Aytekin’in gözetiminde daire çekilişlerine geçildi. Dairesi için kura çekecek ilk üç hak sahibi, İmamoğlu, Yüksel ve Kurt’un çektiği kuralarla belli oldu.
2017’DE RİSKLİ YAPI İLAN EDİLMİŞTİ
Kartal ilçesinin Hürriyet Mahallesi’nde 1988 yılı öncesinde yapılmış Kaper Sitesi, 2017 yılında riskli yapı ilan edildi. 16 blok 292 konut bağımsız birimden oluşan bin 200 kişinin yaşadığı Kaper Sitesi’nin hak sahipleri riskli yapılarını güvenli konutlara dönüştürebilmek için yıllarca çözüm aradı. Dönüşüm için müteahhitle anlaşıldı ve 2019 yılında binalar yıkıldı. Ancak yıkımdan sonra mevzuat değişiklikleri ile süreç tıkandı. Mağdur olan hak sahipleri 2021 yılında çözüm için KİPTAŞ’ın “İstanbul Yenileniyor” projesine başvurdu. Anlaşma sağlandı ve 14 Nisan 2023’te temel atıldı.