MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da partisinin İl Başkanları Toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Bahçeli, Türkiye’de ölümlü kazaya sebebiyet verdikten sonra yurt dışına çıkan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlundan, yüksek faizli fon vaadi ile dolandırıcılık ve çeşitli suçlardan yargılanan fenomenlere, hakeme yönelik şiddetten iç politika başlıklarına birçok konuya değindi. Bahçeli, şunları söyledi:
“AK PARTİ İLE ÇÖZEMEYECEĞİMİZ MESELE OLMAZ”
– AK Parti’yle yapılan görüşmelerimizde, üç belediye fazla, beş belediye az almak maksadından ziyade Türk ve ‘Türkiye Yüzyılı’nın tecellisine odaklandığımızı, ülkemiz ve geleceğimiz adına her türlü özveriyi karşılık beklemeksizin gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Dün itibariyle partimize yapılan aday adaylığı müracaatları sona ermiştir. Kısa bir zamanda adaylarımızı belirleyip sahadaki çalışmalarımızı azim ve coşkuyla yaygınlaştıracağız. Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki, AK Parti’yle çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır.
“PKK’NIN DEMLENMİŞ HALİ…”
– Zillet ile hezimet arasında bir sarkaç gibi sallanan CHP, İP, DEM ve diğerlerinin Türkiye’yi siyasi kriz ve kaosa sürüklemek için her alçak tertibe başvurdukları gizlenemez boyutlardadır. Muhalefet amansız bir hastalığın pençesindedir. Bu haliyle CHP temelde güvenlik sorunudur. PKK’nın demlenmiş hali olan sözde bölücü parti güvenlik tehdididir. İYİ Parti kendi içinde bile dümen, düzen, alavere, dalavere, kumpas ve kutuplaşmadır. Diyorlar ki, muhalefette yaprak dökümü varmış. Bunu söyleyenlere sormak isterim ki, kökü olmayanın dalından ve yaprağından bahsetmek akıl ve mantık işi midir?
FENOMENLER VE FON AÇIKLAMASI
– Fenomen adıyla ortaya dökülüp para ve servetinin kaynağı şaibeli ve muamma olan sonradan görme bir avuç çapulcunun yarattığı olumsuz hava, milletimizde uyandırdığı infial ve öfke halidir. Bunun yanında insanlarımızı provoke eden sosyal medya görüntüleri, itibar suikastları, iftira düzeneği kuran sosyal medya hesapları, merdiven altı cemaat ve tarikatların şımarıklıkları, maneviyat dolandırıcıların şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır.
– Vatandaşlarımız alın teriyle, el emeğiyle ve geceli gündüzlü hayat mücadelesi veriyorken, aklını kaçırmış gibi para harcayıp, kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri bir sistem sorunu olarak servis edilmektedir. Buradaki amaç peyderpey telafi edilen sosyal ve ekonomik eşitsizliklerle cılız siyasal tepkiyi kamçılamak ve karıştırmak, Türkiye aleyhine yığınak oluşturmaktır. Bu kapsamdaki hedef; sosyal anarşi üretmek, toplumsal itirazları siyasal tazyikle beslemek, maneviyatımız üzerinde kuşkular uyandırmaktır.
– İkinci olarak, Türk futbolunda muhkem yeri olan kimi insanların illegal fonlara yüksek faiz beklentisiyle astronomik paralar yatırması, böylesi çarpıklığın bir banka ve bu bankanın çalışanı vasıtasıyla yaşatılması yalnızca hukuksuzluk değil bir ahlak ve maneviyat sorunu olarak belirmiş ve somutlaşmıştır. Bu skandal Türk sporunu tartışmaya açmış, açgözlülüğü belgelemiştir. Daha çok kazanma, daha çok faiz geliri alma, bunlara da gayri meşru yollarla ulaşma çabası sosyolojik rahatsızlığa yol açmış, ekonomik memnuniyetsizliği kışkırtmak için pusu atan çevreleri iştahlandırmıştır. Bu kapsamdaki hedef; ahlak, adalet, eşitlik ve gelir dağılımı eksenindeki tartışmaları sistem ve devlet krizine tahvil etme aymazlığı ve kurnazlığıdır.
SOMALİ CUMHURBAŞKANI’NIN OĞLU HESAP VERMEKLE YÜKÜMLÜ
– Somali Cumhurbaşkanı oğlunun bir vatandaşımızın trafikte ölümüne yol açmasından hemen sonra ülkesine çekip gitmesi, bunun üzerine muhalefetin dedikodu çarkını döndürmesi hep bu aymazlık ve kurnazlığa destektir. Elbette Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür.
TFF’YE ELEŞTİRİ
– Üçüncü olarak, Ankaragücü ile Rizespor arasındaki müsabakanın bitiminden hemen sonra maçın hakemine yönelik yumruklu saldırı, bunun ardından olağanüstü bir ortamın yaratılması, Türkiye Futbol Federasyonu’nun süreci sağduyu ve soğukkanlılıkla yönetememesidir. Mehmetlerimiz, polislerimiz, korucularımız, masum insanlarımız şehit edilirken çıtı bile çıkmayanların birden bire ortalığı ayağa kaldırmak için seferber olmaları bize göre son derece düşündürücü bir çarpıklıktır.
– Hakemimize karşı yapılan vandal saldırıyı önşartsız lanetliyoruz, ancak bu kaba güç gösterisini Türkiye’nin imajını yaralamak için kullananları, bir kaşık suda fırtına koparanları aynı derecede maksatlı ve marazi olarak addediyoruz. Bu kapsamdaki hedef; sahaların ve tribünlerin ateşiyle toplumsal tansiyonu yükseltmek, Türkiye karşıtı çevrelerin eline koz vermek, istikrarsızlığa çanak tutmaktır.