Ercüment Şahin Çervatoğlu, sosyalist kökenli CHP üyesi belediye başkanı. Rize’nin 11 bin nüfuslu Fındıklı ilçesinde 30 yıl aradan sonra seçim kazanan solcu belediye başkanı oldu. İlkleri barındıran yöntemlerle hayata geçirdiği sosyal belediyecilik uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Çervatoğlu ile ‘Fındıklı Modeli’ni konuştuk. Başkan, fark yaratan ‘meci’ uygulamasını şöyle tarif etti:
İMECEYİ KURUMSALLAŞTIRDIK
“Meci, kimseyi ötekileştirmeden, kimsenin hakkına göz dikmeden, halkın olanı halkla birlikte üretebilmenin, zorlukları, engelleri birlikte aşabilmenin felsefesi, vatandaşların birbiriyle dayanışmasıdır. Anadolu’nun bütün coğrafyasında bu var. Yani, imece. Bizim yaptığımız bunu toplumsallaştırmak ve kurumsallaştırmak. Örneğin belediyenin bir çalışmasında insan gücü yetersiz kalırsa çağrı yapıyoruz, o işte gönüllü olarak çalışmaya gelenler oluyor. Mesela sokak hayvanları rehabilitasyon merkezi yapmamız gerekiyordu, paramız yoktu, bir insanımız çay tarlasını bağışladı. Kimisi çay toplama işine geldi, kimisi aletleri temin etti, kimisi yemek getirdi, kimisi arabasıyla taşımacılık yaptı. Toplumsal dayanışmayı kamucu bakış açısıyla uyguluyoruz. Olanakları kısıtlı küçücük bir belediye olduğumuz için kendi öz gücümüze yöneldik. Sokaklarımızda, alt yapı çalışmalarında ihaleye gitmeden, belediye personeliyle çalışıyoruz. Gereksinimlerimiz doğrultusunda beton santrali, kırma eleme tesisi, kilit parke üretim tesisi, ahşap atölyesi, geri dönüşüm merkezi, tarım kooperatifi, kadınlarımız için yine kooperatif modeliyle emek evi kurduk.”
BEN OTOBÜS ŞOFÖRÜYÜM
Belediye personelinin kendisiyle senli-benli konuşmasını, gerektiğinde eleştirip tartışmasını Çervatoğlu şöyle tanımladı: “Elbette düşüncelerini özgürce ifade etme ve eleştirme hakkına sahipler. Personele söylediğim şu: Birbirinizi sevmek zorunda değilsiniz ama saymak zorundasınız. Bana gelince… Ben otobüsün şoförüyüm. İstediğim gibi süremem. Otobüs şoförü olmak araçtaki herkese tahakküm kurmak anlamına gelmiyor. Belediye başkanını orkestra şefi gibi düşünmeliyiz. Benim başlıca görevim orkestranın ahenkli çalışmasını sağlamak.”
KİŞİYE HİZMET DİKTATÖR ÇIKARIR
Çervatoğlu’na “İnsana değil insanlığa hizmet” mottonuz ne anlama geliyor?” diye sordum. “Eğer kişiye özel hizmet ederseniz ya bir diktatör çıkar, ya bir başkan çıkar, ya bir başka şey çıkar. Bizim hedefimiz insana değil insanlığa hizmet etmek. Yani kişilere özel değil, Fındıklı halkının tamamına” yanıtını aldım. Belediye başkanlığına seçilince ticari faaliyetlerini sonlandırmasını da Çervatoğlu şöyle açıkladı: “Fındıklı halkı bana ticaret yapmam için değil, belediyede hizmet etmem için oy verdi.”
Sadece Atatürk’ün bir makamı olabilir
ERCÜMENT Çervatoğlu makam kavramını fiilen ortadan kaldırmasını şöyle açıkladı: “Göreve gelince başkanlığın kapısını söktük. Bizim kapalı kapılar arkasında konuşacak hiçbir şeyimiz yok. İhtişamlı makam masasını da kaldırdık. Makam aracı kullanmıyorum. Korumam yok. Cep telefonu numaram herkeste var. Bu ülkede makam olacaksa bir tek Atatürk’ün makamı olmalı.”
Sendikanın istediğinden daha fazla zam yaptı
BAŞKAN Çervatoğlu, toplu sözleşme görüşmelerinde belediye personeline sendikanın istediğinden daha çok zam yapmalarını “Emeğin karşılığını en iyi şekilde vermeye inandığım için ve hayat koşullarını göz önüne alarak daha yüksek zam yaptık. Önceden sadece iki dini bayramda ikramiye verilirdi. Biz yılbaşı ile bütün milli bayramlarda prim ve ikramiye veriyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kadın personelimize tatil ilan ettik. O zaman belediye kafeteryasında ben garson olarak çalışıyorum” diye açıkladı. Çervatoğlu genel seçimler için “Kazanamadıysan yenildin demektir” yorumunu yaptı. Yerel seçimde aday belirlemede hibrit yöntemini önerip “Üye bazında ön seçim, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderlerinin görüşleri, güvenilir halk anketleri… Hepsi birden yapılırsa doğru aday belirlemede çok yararlı olur” dedi.