CHP Grup Başkanı Özgür Özel, İzmir Dikili Belediyesi’nin düzenlediği 2. Kitap Günleri etkinliğine katıldı.
Özel, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine ilişkin “Seçime dair söyleyecek çok şey var. Haksızlıklar, eşitsizlikler, usulsüzlükler. Ama hiçbirisi mazeret değil. Cumhuriyet’in 100. yılında Cumhuriyet’e husumet duyan, kurucu kadrolarına husumet duyan birilerinin Cumhuriyet’in 100. yılında Cumhuriyet’in yönetiminde olmamaları, orada Cumhuriyet’in kurucu kadroların hayranlık duyanlar ve Cumhuriyet’i sahiplenenlerin, Cumhuriyet’in değerlerini aşındıranları yenmiş olmaları gerekiyordu” dedi.
“BAŞARMAK ZORUNDAYDIK”
Seçim sonuçlarına ilişkin yurttaşlardan özür dileyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Başarmak zorundaydık, başaramadık. Her şey anlatılabilir, her şey söylenebilir. Elbette şunun altını çizmek lazım.
*Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük arkama geçmelisin deyip, bu toplumun yoksul insanlarını, aç insanlarını, güvencesizleri, işsizleri, aslında sizin ve bizim onlar için siyaset yaptıklarımızı, büyük bir tehlikeye, bunlar gelirse teröristler gelir, bunlar gelirse ülke bölünür, bunlar gelirse ezan susar, bayrak iner diyerek, yokluğa, yoksulluğa, açlığa, güvensizliğe rağmen kendisini oy vermeye ikna etmiş bir kötücül akla yenildik.
*Maalesef, seçim geçti. Kaşıkla verdiklerini kepçe ile aldılar, verdikleri sözleri tutmadılar. Zamları yaptılar, Meclis’i kapatıp tatile koştular.
“SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Özel, halkın çıkarlarını kendilerinin savunduğunu ve savunmaya devam edeceklerini kaydederek, şunları söyledi:
*Ama değişmemiz, hatalardan ders çıkarmamız, yüzleşmemiz, öz eleştiri yapmamız, hataları kabul etmemiz, sorumluluksa sorumluluk ama hesap vermekse, fedakarlıksa fedakarlık. Ama bunlarla yüzleşmemiz lazım.
*Seçimin ilk gününden beri söylüyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Ben bu kürsüye çıkıp hiçbir şey olmamış gibi bir konuşma yapıp, sizin o çok iyi niyetli, vefakar, sahiplenici ve çok temiz kalpleriniz ile yaptığınız alkışları alıp inebilirim.
*Ama biz hem CHP olarak, hem onun üyeleri ve neferleri olarak, ona gönül verenler olarak, hep beraber ne varsa görmeye, birbirimizi kandırmamaya ama en sonunda Atatürk, Cumhuriyet, devrimler, çağdaşlaşma ülküsü için bu ülkeyi bir Ortadoğu ülkesi yapmaya çalışanlara karşı, bu Cumhuriyet’in ve 100 yıl öncesine giden Senedi İttifak’tan beri gelen bir tek adama karşı, demokratikleşme, batılılaşma, çağdaşlaşma ve seçenlerin yönettiği, atananların ve bir kişinin değil hepimizin yönettiği bir rejimi korumak için ya bir yol bulacağız ya hep beraber yeni bir yol açacağız. Buna hep beraber mecburuz.
“NEZAKETLE YAPILMASI LAZIM”
*Bu işin öncelikle nezaketle yapılması lazım. Bu işin cesaretle yapılması lazım. Bu işin hep birlikte bu ülkeyi ayakta tutan, birilerinin burun kıvırdığı, yok saydığı, küçük gördüğü, benim sadece eksik gördüğüm ve üzerindeki o görülmeyen cam tavanı tuzla buz etmesi gereken bir yüzde 25 var.
*Her şeye rağmen terk etmeyen, her şeye rağmen teslim olmayan, her şeye rağmen üzülse de kırılsa da bozulsa da incinse de haksızlık yapmayan ama hakkını yedirtmemek için, bu ülkeyi var eden değerleri kimseye vermemek için, yaşatmak için bu Cumhuriyet’i yaşamak zorunda olduğunu, direnmek zorunda olduğunu bilen bir yüzde 25 var. İşte ben onların gözlerinin içine bakıyorum. Onları görüyorum.
“HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU”
*Cumhuriyet’e sahip çıkmak, CHP’ye sahip çıkmaktır. Bu partinin kişilerine değil kurumsal kimliğine, tarihine, geleneklerine, bu partiyi var eden kurucu kadrolardan emanet ilkelerine sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.
*Bu zor günlerden hep birlikte inanarak, dayanışarak, mücadele ederek çıkacağımıza yürekten inanıyorum.
*Bu kürsüde iktidar partisinin grup başkanı olarak konuşmak isterdim, bakanlar buralarda otursun isterdik, bunu başaramadık ama teslim olmayacağız. En sonunda bu ülke hepimizin hak ettiği, istediği gibi yönetilen ve yürümesi gerektiği yolda yürüyen bir ülke olacak. O konuda size güveniyoruz. (ANKA)