Programa Babalar Günü’nü kutlayarak başlayan Burak Kut, “Babalar hislerini saklarlar. ‘Kız babası olmak farklı’ derlerdi. Burada müspet ayrımcılık yapacağım, sahiden o denli. Kızımız Aden eşimle benim cennetim. Baba olunca çocuğunuzdan her gün yeni bir şey öğreniyorsunuz. Eş seçimi de kıymetli, çok değerli. Eşimin hayatıma dokunuşu var, her şeyden kıymetli olan aile. Hareketli yaşayan bizim üzere beşerler için nizam değerli. Olağanüstü bir armağan verdi, kızımı verdi. Hayata bakışım değişti” dedi.
Kızına müzikler yazdığını belirten Kut, “Kızıma yazdığım müzikler var. Onlara şimdi sıra gelmedi. Bebekliğine ve büyüklüğüne yazdığım müzik var. Gelecekte daha yeterli anlayacağı bir şarkı” biçiminde konuştu.
“ESTETİĞE KARŞI DEĞİLİM”
Genç göstermesiyle ilgili konuşan 49 yaşındaki sanatçı, “Eşimin tavsiyelerinden faydalanıyorum lakin benimki genetik üzere. Karşı da değilim estetiğe. Oyunculukla ilgili genç göstermek istesem çekinmeden yaptırabilirim lakin benim üretim bu türlü. İltifatlar yapılınca, ‘Kendimi kendim mi yarattım ki övüneyim?’ diyorum. Bize emanet edilen bu vücudu en yeterli biçimde müdafaaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
“DEĞİŞİME AYAK UYDURMAK LAZIM”
Dijitalleşmenin müzik dalına olan tesirinden de kelam eden Burak Kut, “Dijitalleşme yeni başlayanlar için avantaj. Evvelce, büyük bir şirketle çalışmadan, biri olmadan bir yere varamazdınız. Artık 14 yaşında biri görüntü hazırlayıp, dijital ortamda paylaşabiliyor ve yayılabiliyor. Elbette her dalda olduğu üzere güzeli ve berbatı var. Kimi zorlukları da var. Sanatsal pahası azaltılmış, içi boşaltılmış şeyler de oluyor. Üretmeye devam edip, değişime ayak uydurmak lazım. Benim teknolojiyle aram uygun, Ahenk sağlıyorum. İnşallah kesimimiz daha da gelişir” dedi.
“BÖYLE DÜŞÜNMEKTEN PİŞMAN OLMADIM”
Burak Kut, bir devir aldığı tüm mükafatları dağıtmasıyla ilgili hususa açıklama getirdi.
Ödülleri takdim edenlere hürmetim ve hürmetim sonsuz. Saklayanlara da hürmetim var. Benimki diğer bir şeydi. İnancımı dala kaybettiğim bir devirde atmıştım. Adam kayırmacılık, mükafatı hak ettiğin belirliyken, mükafatı diğerine, hatta adaylığa kategorisi olmayan insanlara verilince afallamıştım. ‘Bunlara kapılma, şöhret gelip geçici’ demiştim, sonra pişman olmadım bu türlü düşünmekten. Ödüllerii bir yerde bıraktım ve unuttum üzerinden aylar geçti. İçinden birkaçını saklıyorum. Ayırmak üzere olmasın ancak hepsinin değeri var. Bir sebebi vardı, durup dururken olmadı. Hayal kırıklıklarına bir reaksiyondu muhtemelen.
“YETEMEME DUYGUSU BENİ DAİMA ÜZMÜŞTÜR”
“Gördüğüm birtakım şeyler karışışında reaksiyonsuz kalmadım. Müzik aşkım içimde volkan üzere, müzik için doğduğuma inanıyorum. Benimki şöhret idaresiyle ilgili bir öyküydü. Hayranlarıma müşteri olarak bakan biri değilim” diyen Burak Kut, 90’larda yaşadığı şöhret sonrası kendi içine kapanma sürecini de anlattı.
Pencereden elimi çıkardığımda çığlıklar kopuyordu. 21 yaşındaydım. Babasını kaybetmiş genç olarak afallıyordum. Kimse de ne yapılacağını bilmiyordu. Öncesinde bir örneği yoktu. Bir yandan bakınca ‘Kimden korunuyor?’ diyorlardı, ‘Kendimi koruyabilirim’ diyordum ancak orada mahcup olduğumu hatırlıyorum. Dokunmak için bayılan beşerler vardı. Görünmeyen tarafı beni yoruyordu. O yetememe duygusu beni daima üzmüştür. Konuttan kaçan kızlar vardı. Klostrofobik bir hayat yaşayınca, bende işler karıştı. Haber bedeliniz var ve kendimce düzgün yaşamaya çalışan biriydim. Bu seferler uydurma haberler çıktı ve üzülmeye başladım. Yanından geçmediğim şeyleri üzerime yıkmaya başladılar. Sokağa çıkınca beşerler bana reaksiyon gösterecek sanıyordum. Halbuki ki bakınca, herkesin hayat sıkıntısı vardı, ‘o kadar da olmaz’ın farkına vardım, sonra içime döndüm. İçime dönmemin sebebi beni dönüştürmeye çalıştıkları şeyin olmadığımı anlamamdı. Benim istediğim o değildi.
“BANA KARŞIN BENDEN VAZGEÇMİYORLAR”
Ünlü müzikçi, “Dinleyicilerimin benden beklentisi yüksek. Bana karşın benden vazgeçmiyorlar. Hayatımın içindeki kimi kıssalar senaryo üzere. İniş üzere görünen şeyin gelişme olacağını anlatabileceğim çok öyküm var. Çok şöhretten sonra hayatımı sıfırladığım bir periyot var. Lüksten vazgeçtiğim, eşyalarımı dağıttığım, büsbütün hayatımı minimal yaşadığım bir periyottu. Tahminen onlar yazılıp anlatılabilir” halinde konuştu.
