Azerbaycan’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile akşam yemeğinde bir ortaya geldi. Yemek sonrası Azerbaycan Devlet Sanatkarı Azerin, “Çırpınırdı Karadeniz” türküsünde değişiklik yaparak “Azerbaycan bayrağını Karabağ’da asmışız biz. Türk’ün ulu bayrağını Karabağ’da asmışız biz” diye okudu. Bu kelamlar sonrası Erdoğan ve Aliyev ayakta alkışladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni devrinde ikinci yurt dışı ziyaretini yapmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) akabinde Azerbaycan’a geldi. Havalimanında karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile akşam yemeğinde bir ortaya geldi.
ÇIRPINIRDI KARADENİZ TÜRKÜSÜNÜ FARKLI OKUDU
Yemek sonrası Azerbaycan Devlet Sanatkarı Azerin, “Çırpınırdı Karadeniz” isimli yapıtı seslendirdi. Türkünün son kısmındaki “Türk’ün ulu bayrağını Turan ele asacağız, Azerbaycan bayrağını Karabağ’da asacağız” mısralarını, “Azerbaycan bayrağını Karabağ’da asmışız biz. Türk’ün ulu bayrağını Karabağ’da asmışız biz” diye okuyan Azerin büyük beğeni topladı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AYAKTA ALKIŞLADI
Bu kelamları sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ayağa kalktı ve Azerin’i alkışladı. Çabucak akabinde Aliyev de ayağa kalkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN BİRİNCİ ZİYARET KIBRIS’A
Göreve başlamasının akabinde birinci yurt dışı ziyaretini KKTC’ye gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı baş başa ve heyetler ortası görüşmelerin akabinde ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptıkları görüşmede tüm hususları detaylarıyla ele aldıklarını aktararak, “Bunların içerisinde elbet ki elektrik meselesiyle ilgili Türkiye’den kablo yoluyla Kuzey Kıbrıs’a elektrik naklinin sağlanması en değerli adımımız olacaktır. Bununla artık Kuzey Kıbrıs’ta elektrik kesintileri üzere bir sorun inşallah kalmayacaktır” dedi.
“KİMSENİN BİR 50 SENE DAHA KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOKTUR”
Kıbrıs problemi ve Doğu Akdeniz’e ait mevcut durumu değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs sorununda Türk tarafı her vakit yapan ve sonuç odaklı tavır benimsemiştir. Adanın kadim ve asli ögesi bilhassa Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Bu gerçekleri görmezden gelenler adanın tek hükümranı olma hayalleriyle avunmayı sürdürüyor. Bu bölümlere artık saplantılarını bir kenara bırakmalarını ve adanın gerçekleriyle yüzleşmelerini bilhassa tavsiye ediyorum. Kıbrıs Türklerinin uğraşlarına karşın yarım asırdan fazla bir müddet Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur” dedi.
“MÜZAKERE MASASINA GERİ DÖNÜLECEKSE BUNUN YOLU KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN TANINMASINDAN GEÇMEKTEDİR”
Kıbrıs Türklerinin hükümran eşitlikleri ve eşit memleketler arası statülerinin teyidinin Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’deki son gayriresmi toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir” dedi.
“GARANTÖR ÜLKE OLARAK HER VAKİT DİYALOĞA ÖNCELİK VERDİK”
Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle Kıbrıs Adası ve etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı için Kıbrıs Türk tarafının sunduğu somut tekliflerin hala masada olduğunu hatırlatmak istiyorum. Doğu Akdeniz’i ilgilendiren bahislerde bölgesel konferans düzenlenmesi istikametinde yaptığım teklif de maalesef karşılık bulmadı. Atılan vizyoner adımlarımız karşılıksız bırakıldı. Buna karşın garantör ülke olarak her vakit diyaloğa öncelik verdik. Adada ve bölgedeki dengelerin hilafına anlamsız silahlanma faaliyetlerine girişenler bu teşebbüslerin getireceği riskleri yeterlice hesaplamalıdır” dedi.
“ANAVATAN OLARAK TÜM İMKAN VE KABİLİYETLERİMİZLE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN YANINDAYIZ”
KKTC’deki huzur ve güvenliğin Türkiye’nin huzur ve güvenliği demek olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anavatan olarak tüm imkan ve kabiliyetlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındayız. Samimi tahlil gayretlerine takviyemizi sürdürürken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik katkılarımızı da devam ettireceğiz. Buradaki vatandaşlarımızın Türkiye’deki vatandaşlarımızla eşit kaidelerde kamudan sıhhat hizmeti almasını sağlayacağız. Derinya bölgesinde bin 192 adet toplumsal konutun inşasına inşallah yakında başlıyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’DEN GETİRDİĞİMİZ SUYU KISA MÜDDET İÇERİSİNDE ZİRAÎ SULAMA EMELİYLE ÜRETİCİLERİMİZİN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”
Türkiye’den KKTC’ye elektrik sağlanmasının birincil öncelikler ortasında olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çift taraflı elektrik iletim kablosunun imalat ve döşenmesi önceliklerimiz ortasındadır. Ulaşım alanında Kuzey Kıbrıs’ta bugüne kadar toplam 630 kilometre ana yol yaptık. Toplam 62 kilometre uzunluğunda beş başka yol projemizin inşası sürüyor. Türkiye’den getirdiğimiz suyu kısa müddet içerisinde ziraî sulama emeliyle üreticilerimizin istifadesine sunacağız. Lefkoşa 500 yataklı Devlet Hastanesi’nin ihalesine de yakında çıkıyoruz. Buna dair çalışmaların eş güdümünü yardımcım Cevdet Beyefendi yürütecek. Bu fikirlerle Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum. Yardımcım Cevdet Bey’i de hızla Kuzey Kıbrıs’a gönderecek ve bir heyetle birlikte de bilhassa havalimanının eksiklerinin hızla giderilmesi ve bununla birlikte de inşallah 20 Temmuz’da buraya inmeyi planlıyorum” dedi.
“BİZİM YOL HARİTAMIZ ZATİ AŞİKÂR, BU YOL HARİTASI BARIŞ ÜZERİNE ENDEKSLENMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar, bizim yol haritamız esasen belirli. Bu yol haritası barış üzerine endekslenmiştir. Çünkü bu denizlerde barıştan öteki çıkış yolu yoktur. Barışı şayet engellemek isteyenler olursa o vakit farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tıp önümüze mahzurlar çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya iletisini versin” dedi.
